Yazımız 24 Kasım 2024 tarihinde güncellenmiştir.
Ara Güler Sözleri…Ara Güler, eczacı bir baba ve ev kadını bir annenin çocuğu olarak, 1928 yılında İstanbul’da doğmuştur. 1950’de Yeni İstanbul Gazetesi’nde gazeteciliğe başlarken, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne devam etti. Lise yıllarında ilgilenmeye başladığı sinemaya yönelmiştir. Ara Güler’in ilgilendiği bir alan da sinemadan önce, tiyatro olmuştur. Babası sayesinde tiyatrocu çevresine yakın olan Güler, Muhsin Ertuğrul’dan da tiyatro dersleri almıştır.
İngiltere’de yayımlanan Photography Annual Antolojisi onu dünyanın en iyi 7 fotoğrafçısından biri olarak tanımladı. Aynı yıl ASMP’ye (Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneği) tek Türk üye olarak kabul edildi. 1958’de Time-Life, Paris-Match ve Der Stern dergilerinin yakın doğu foto muhabirliği görevlerini üstlendi.
Ara Güler’e göre, iyi bir fotoğrafçının yalnızca fotoğraf çekmeyi bilmesi yetmez. İyi bir fotoğrafçı adayının, resim sanatından müziğe kadar ilgisinin olması, tiyatrodan anlaması ve siyasi olayları takip etmesi şarttır. Mesleğe ilk başladığında polis, adliye muhabirliğinden spor muhabirliğine kadar farklı muhabirlik alanlarında çalışan Güler, daha sonra uzun soluklu röportajlarını yapmaya başlar. Onun foto-röportajlarındaki ustalığı ve fotoğraf çekme pratiğine bakışı insanlarla kurduğu ilişkiyle farklılaşır.
Ara Güler’i 17 Ekim 2018 Çarşamba günü kaybettik.
Bu yazımızda ustanın sözlerinden bir demet hazırladık…
Ara Güler Sözleri
Fotoğraf hakikattir sanat olamaz.
Keşke işim deklanşöre bastığım an bitse.
Hayat dediğin küçük adamların hikayesidir.
Ben fotoğraf sanatçısı değil foto muhabiriyim.
Ben singer dikiş makinesiyle bile fotoğraf çekerim.
Fotoğraf konusunda şanslıyım çünkü olay beni buluyor.
Sanatçı olmanın en kolay yolu fotoğrafçı olmaktır. Sıkıysa müzisyen ol.
Bu iş çok utangaçların, kibar insanların yapacağı meslek değildir. Her
Memleket ne doğduğun, ne doyduğun yer, memleket çocukluğunun geçtiği yer.
Sanat olmasına lüzum yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zapt ediyorsun, bir makine ile tarihi durduruyorsun.
Bana İstanbul fotoğrafçısı diyorlar. Ama ben dünya vatandaşıyım. Dünyanın foto muhabiriyim.
ARA GÜLER’DEN DÜNYA FOTOĞRAFLARI
Artık insanlarda ruh yok. Ruhun olacak ki, taşıdığın his yaşadığın şehre geçebilsin!
En iyi makine en iyi fotoğrafı çekseydi en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı.
Yaşamı çekerim. Ben insanın derdiyle uğraşan adamım. İnsanın hayatını ve dertlerini çekerim.,
Yaşam size verilmiş boş bir filmdir. Her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın.
Bir patlama olduğunda olay yerine doğru koşan kişi foto muhabiridir, oradan kaçan ise fotoğrafçı.
Bu kadar küçük bir şey sanat olmaz. İki adamı yan yana koydum, ben onları çektim biraz da estetik kattım diyelim… Bu sanat olur mu? sanatçı Mozart’dı…
Fotoğraf daha çok şey anlatıyor çünkü. Bir yazar sandaldaki adamı anlatır. Fotoğraf ise insanlara sandaldaki adamın arkasındaki bulutu da gösterir.
1950-60’lardan kalma İstanbul fotoğraflarım olmasa, o eski günler, bugün unutulmuş olacaktı. (… ) eski şehirden hiçbir şey kalmadı. Şehrin estetiği değişti. Uygarlık ileriye gidiyor ama insanlar güzellik anlayışını kaybetti.
ARA GÜLER’İN ÇEKTİĞİ ESKİ İSTANBUL FOTOLARI
Dünyada beş milyon tane sergi açılıyor ama bunlar her zaman açık kalmaz. Halbuki kitaplar kalır, yüz sene sonra da açıp bir kitaba bakabilirsin ama sergiyi gezemezsin. Tiyatro da öyledir… Oynadığın zaman vardır, perde inince biter. Çok nankör meslekler.
Ben yaşayan adamın fotoğrafını çekerim. Manzara çekmem, manzara fotoğraf değildir. Manzara, bir şeyin yeniden kaydıdır. Yenilik değildir. Bir insanın bir anının yakalanması o zaman değer taşır benim için. Ben insanlı yaşayan fotoğraf çeken adamım. Boşluk beni ilgilendirmiyor
Bugün artık fotoğrafçılar, para kazanmak için bu işi yapıyorlar. İnsanları sevmiyorlar. İnsanlara birer obje olarak bakıyorlar. Ben onlarla oturuyorum, konuşuyorum, konuşurken halini anlamaya çalışıyorum, içlerinde olup fotoğraflarını çekiyorum. Ama onlar uzaktan tele-objektiflerle falan çalışırlar. Yaşamıyorlar. Sarhoşla sarhoş olmuyorlar.
İnsan olmadığı zaman hayat olmaz. Onun için benim fotoğraflarımda hep insan vardır… İnsan sevgisini kaybetmişse hiçbir şeyin önemi yoktur aslında. En mühim şey insan sevgisidir. Her şey buna bağlıdır. İnsan sevgisi oldukça fotoğraf da gelişecektir. Çünkü her şey, fotoğraf da insan içindir. Sevgisiz insan, insansız da fotoğraf olmaz.
Tarih en mühim şeydir benim hayatımda. Yahu aslında bir foto muhabiri kimdir biliyor musun? Görsel tarihçidir. Tarih artık bugün görsel yazılacaktır. Sen bugün yakın tarihteki katliamları yazıdan mı okuyorsun, yoksa fotoğraflardan mı görüyorsun? Hangisi aklında kalıyor? Hangisi daha güvenilir, daha gerçek. Onun içindir ki kimi polisler, anladın mı, hep fotoğrafçıların peşindedir, makina kırar. Çünkü istedikleri tarih yazılsın istiyorlar memlekette.
Binlerce, milyonlarca insan binlerce, milyonlarca yoldan dünyanın dört yanına gider. Birbirine kavuşanlar, birbirinden ayrılanlar olur. Binlerce otobüs, milyonlarca yol yalnızca bu işe hizmet eder. Binlerce, milyonlarca insan aynı şeyi duyumsar, aynı şeyi ister. Birbirlerinin yanından geçer, konuşur, ayrılırlar… Her insanın pusulası, sanırsın onları birbirinden uzaklaştırmak için yaratılmıştır. Her an yanından geçen binlerce, milyonlarca mutluluktan habersizdir insan. Köpük içinde hapsolmuş sinekler gibi…
Erdem Topsakal tarafından yapay zeka kullanılarak Ara Güler’in resimlerinden yapılan video.
Link: https://www.instagram.com/p/DCO-DYfALkB/
Açıklama: Ara Güler’in İstanbul fotoğraflarına baktığınızda, onun eşsiz tarzını ve imzasını hemen fark edersiniz. O yalnızca bir fotoğrafçı değil, İstanbul’un ruhunu ölümsüzleştiren bir sanatçıdır.
Bu videoda, ustanın mirasına duyduğum derin saygıyla, onun en sevdiğim karelerine yapay zeka desteğiyle yeni bir boyut kazandırmayı amaçladım. İstanbul’un enerjisini ve hüznünü ölümsüzleştiren bu fotoğrafların hâlâ ne kadar canlı olduklarını hatırlatmak istedim.
ARA GÜLER İLE İLGİLİ SÖZLER
Ara Güler olmasa yakın Türkiye’nin tabiatını, tarihini, insan manzaralarını bilemezdik. İlber Ortaylı
Ara Güler Anadolu’nun insan, kültür, doğa zenginliğinin, çeşitliliğinin gizine erişmiş kişidir. Kendisini bildi bileli kendini Anadolu zenginliğinin içine kapmış koyvermiş kişidir. Yaşar Kemal
(Ara Güler’in objektifinden Yaşar Kemal)
“Ara Güler’in çektiği bir insan portresine baktığımızda gördüğümüz şey, bize Ara Güler’in öznelliğinden süzülerek gelen o insanın kendisi değil, o insanın kendisinden süzülerek gelen Ara Güler’dir.” Onat Kutlar
ARA GÜLER’İN FOTOĞRAFINI ÇEKTİĞİ ÜNLÜLER
Ara Güler ile İstanbul arasında, beylik deyimle bir aşk ilişkisi görmek mümkündür. Bu ilişki, yalnızca bir aşk ilişkisi değildir, doğup büyüdüğü kente, tutkuyla, kıskançlıkla, öfkeyle, şefkatle, sevdayla, bellekle, yaşanmış her saniyesinin, her ışık huzmesinin üstüne titreyen bir sevgiyle, hiçbir ayrıntıyı göz ardı etmeyen bir dikkatle bakan, İstanbul kenti ile Ara Güler arasındaki ilişkidir söz konusu.” Memet Baydur “
“Bundandır, hayatı dondurmuş hangi karesine, enstantanesine dokunursanız dokunun, birdenbire harekete geçecek duygusunu insana aşılar. Şu vapur bacasından duman tütmeye koyulacak, şu köyünden bir daha dönmemek üzere Sirkeci’ye ilk adımını atmış köylü yürüyüşünü sürdürecek, kahve kokusu burnunuza gelecek, Boğaz’ın bir akıntısı alıp sizi karşı kıyıya atacaktır.” Enis Batur