Bakraç ile İlgili Sözler

PAYLAŞ
Bakraç ile İlgili Sözler

Yazımız 11 Eylül 2022 tarihinde güncellenmiştir.

Bakraç ile İlgili Sözler…
Bakraç, çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova. Sözcük, bakıra gelen küçültme ekiyle “bakır+(g)aç” oluşmuştur. İçine süt, yoğurt gibi ürünler konmaktadır. İlk bakraç örnekleri taş kabartmalar üzerinde Mezopotamya’da ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu ilk bakraç örneği Ur’da bulunmuştur. Dikdörtgen bir yapıya sahip olan bakraç göz ve rozet motifleriyle süslenmiştir.

Bakraç ile İlgili Sözler

Ege’de eskiden evlerde dükkanlarda tarhana çorbası götürmek için, gemilerde kömür taşımak veya yanmış kömürün kül ve cürufunu denize dökmek için kullanılırdı.

Bakracın bir büyüğüne helke/helki denir. Helke, bakırdan yapılmış, içi kalaylı, altı genişçe, çapları yüksekliğinden daha fazla, silindir şeklinde ve üstten hareketli bir kulpu bulunan bir çeşit bakraç ve kovadır. Beypazarı’nda yapılan ve helke olarak adlandırılan bu bakır kaplar genellikle süt sağmada ve kuyudan su çekmede kullanılır.

 

“yürümüş güzeller helke kolunda

Sivrialan köyünde yayla yolunda

devşirmiş bağlanmış top top elinde

kokular koynuna kor çiçekleri”

Anadolu kültürünün çok eski bir parçası olan bakraç/helke ile ilgili alıntılardan bir derleme hazırladık..

Bakraç ile İlgili Sözler

blank

 

– Bir sini yağlı ekmek olsa…  Bir helke de ayran…  Et met aramazdım, emmioğlu…”

Kemal Tahir

 

 “Ben sizleri içinizdeki, o bilmediğiniz, yüzünüzle sevdim

Usandım yıllar boyu durmadan, kuyulara bakraç sala sala”

Metin Altıok

 

Ay gecikmiş, gecenin yarısında doğmuştu,

bir bakraç gibi sürekli ışıyordu,

yıldızları daha az görünür kılıyordu;

İlahi Komedya (Cep Boy), Dante Alighieri

 

Bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden, doktor bulamayanlardan, hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı?

Sabahattin Ali

blank

 

Resimler seyrettirmeli, şiirler

okutturmalıyım

Baygınlık getiren şiirler

Kiraz mevsimi, kiraz

Küfelerle dolu pazar.

Zambaklar geçiriyor bir kadın.

Bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor

Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını

…………

Sait Faik Abasıyanık

 

Zigana’da kaldı ruhumun kuyusundaki bakrac,

İçinde deste deste sen’li günler.

Zamandan azade, mekanı yok yolculuğumun.

Anahtarı lacivert

Çöl uğultusunda alev bir ezgi.

Zigana eteklerinde yakamozun izleri.

Handan Tunç

 

 

Çiçekler açacak.

Bakraç dolacak.

Çatlayacak tohum.

Çocuklar yaşayacak.

Kırılacak kapılar.

Dağılacak karanlık.

Ama çok yol var daha, git git bitmez.

Menzile varamam, menzil ırak.

Bir türkü,

    bir türkü,

        bir türkü daha.

Korkma, arkandan gelen var, tamamlar.

Mutlu Olmak Varken, A. Kadir

 

Düz ya da yuvarlak dipli, derin, üstten hareketli yarım daire biçimli kulplu kapaklı kapaksız taşıma kaplarıdır. Bu kaplarda süt, yoğurt, yağ, hoşaf, bal, pekmez gibi yiyecekler bulundurulur veya taşınır. Anadolu’da yöresel olarak farklı adlarla anılır: Çingil, cingil, aşırma, çitil-helke, sitil-sıtıl, satıl gibi (Koşay, 1957,7-28).

 

Ama kışı; o çok sıcak bilinen Adana’nın kuru ayazı aklımıza gelince, bacaklarımızı daha çok oynatır, arabaya bir kova daha fazla kömür tozu atabilmek için çırpınırdık. Kendi kendimize, o çocuk dünyamıza bir de oyun yakıştırırdık oracıkta.

– “Seninki kaç helke oldu?”

– “Otuz!”

– “Benimki kırk bir.”

Babamın sesi duyulurdu:

– “Ulan doldurun, başında ders çalışıp adam olacaksınız!”

Eh, madem adam olmamız bu kömür tozlarına bağlıydı, öyleyse ha çabala Muzo, ha çabala Sefa…

Zıkkımın Kökü, Muzaffer İzgü

 

— …. Türkülerinin değişik sazlarla, değişik seslerle çalınıp söylenmesine ne diyorsun? Türkülerini Batı kıyafeti içerisinde nasıl buluyorsun?

— Sütten yoğurt da yapılır. Peynir de, ayran da, yağ da! Ben, bizim halk geleneğimizden süt sağmağa çalışıyorum. Benim şiirlerim, anamızın sütüne benzesin istiyorum.

Ben sütü seviyorum. Ortaya bir bakraç süt koymaya çalışıyorum.

Bazıları benim sütümü alıp yoğurt yapıyorlar. Bazıları o yoğurdu ayran haline getiriyorlar. Bazıları yağ – peynir yapmayı düşünüyorlar. Onlara “yapmayın” diyemem. Sütün tadı başkadır. Yoğurdun, ayranın, peynirin, yağın tadı başka. Yani süt benimdir; yoğurt, ayran başkalarının…

Aşık Veysel, Yavuz Bülent Bakiler


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir