Demli Çay ile İlgili Sözler

PAYLAŞ
Demli Çay ile İlgili Sözler

Yazımız 10 Kasım 2023 tarihinde güncellenmiştir.

Demli Çay ile İlgili Sözler

 Yar ile demli bir çay içmemek de hasretten sayılsın . .

 

“Çayın tadına bakmak gibidir insanı tanımak. Daha ilk sözcükleriyle anlarsın, çiğmi demli mi?”

 

Açık çay içerdi hep.
Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş, öyle derdi…
Cemal Süreya

 

Ve gece, çok gece.. Ve artık elimizde yalnızca şarkılar, kitaplar ve bir bardak demli çay kalır…
Tarık Tufan

Demli Çay ile İlgili Sözler

Bir şeyler olsun şöyle çiçekli miçekli…

Bir çay olsun şöyle demli sohbetli;

Sabah olsun umutlu,

Senli benli şiirli….
OrhanVeli

 

Şairin dediği gibi;

“Çok yorgunum Dost,

bana ince belli bardakta demli bir çay

Gerisi mi?

Boşver, unuttuğumu varsay…”

 

Yorulduk beklemekten. Yorulduk sıkıntının kara bulutlarını içimize çekmekten. Demli çay bardaklarının dibinde boğulup gitmekten.
Gökhan Özcan

 

Belkide benim tek hayalim benimle aynı hayali hayal edenlerle tenha bir çayhanede oturup demli bir çay içmekti.
Fatih Duman

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Çay İle İlgili Sözler

Demli bir çay kokusuyla

gelirim belki yanına.

Yağmur olur düşerim şehrine.

Belki gözyaşların olur düşerim avuçlarına.

Ama can dostum,

hep yanında olurum.

Sen bana bakma.
Ben senin baktığın yerde olurum…”
Özdemir Asaf

 

Kahve kötüleştirir. Çay yalnızca sabahları iyi gelir. Az, ama demli; birazcık bile açık olursa çok sakıncalıdır ve bütün gün rahatsızlık verir. Herkes kendince bir ölçü tutturmuştur bunda, genellikle en katı ve en tatlı sınırlar arasında.
Friedrich Nietzsche

 

Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği

Bir yol üstü lokantasında

Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan

Doğubeyazıt’ın herhangi bir toprak damında

Ben seninle herhangi bir insan elinin

Terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim.
Yılmaz Erdoğan

 

Siyah yorgan gibi ağır olsa da geceler, seni özleyince uykuyu arar mı gözlerim?

Seccadeler dururken rahat yataklarda dinlenir mi vücudum?

Rabbimin imtihan eylediği bu gönül, geceyi sen bildi. Geceyle karışık, yare demli bir çay eşliğinde dua dua seni istedi bu gönül…
Hikmet Anıl Öztekin

 

Akşam namazı ile yatsı namazı arası tarih ve destan okumaları ile geçirilirdi. Soba alev alev yanar, büyük demliklerde su fıkır fıkır kaynardı. Demlikler dolar boşalır, çaylar değişir, limonlar kesilir, kıtlama şeker tabakları boşaldıkça doldurulurdu. Kesme şeker derdik. Kerpetenlerle zor kesilen, sert ve küp şeklinde. Ufacık parçalara ayrılırdı. Onları ağızlarına alır bir parça ile birkaç bardak çay içerdi odadakiler. Çaylarını bazısı demli bazısı açık…

Çok güzel bir iklim vardı yatsı namazından sonra şiir faslı başlardı. Hadise tarih ve destan okumaları ile son bulmuyordu… daha az
Nurullah Genç

 

İdam günü gelip çatınca o sevdiğim, alıştığım giysilerimi giyeceğim: postallarımı, parkamı.

Beyaz ölüm gömleğini giydirmek isteyecekler, giymeyeceğim. Kesin. Direneceğim ve giymeyeceğim.

Öyle her zamanki eyleme gidiş tavrımla gideceğim.

Yok, tıraş falan da olmayacağım. Gidip, oturup önce bir sigara yakacağım orada. Sonra demli, sıcak, güzel bir çay içeceğim.

Ha bak, Rodrigo’nun o ünlü gitar konçertosunu dinlemek isterim orada. Bak, bunu çok isterim. Sanırım, asılacak bir insanın son isteğini geri çevirmezler

Erdal Öz

 

Bazen uzun uzun boş duvara bakıyorum. Dertli, umutsuz, mutsuz olduğumdan değil hoşuma gidiyor. Kafamın içi bomboş bazen susup kalıyor tüm sesler, hayattan tat aldığım nadir anlardan biri daha yaşanıyor. O sırada birde demli çay varsa deme keyfime, günden güne sessizliği o kadar seviyorum ki, ne kadar boş şeylere üzüldük gitti böyle, ne kadar uzundur kaygı duyuyoruz bir dakika sonrası bile belli olmayan bir geleceğe, ya geçmişe takılıp kalmaya ne demeli, hepimiz ne kadar inatçıyız bunda, olup bitenlerle bozmuşuz kafayı, oysaki tek gerçek şu an şu dakika yaptığın, yapıyor olduğun şeyler parkta gezerken çim kokusu huzurlu etmişse seni bırak o huzuru yaşa ya da uzun uzun seyret duvarı ya da özlüyorsan onu özle , canın yanmışsa sıcak çorbadan bırak o acıyı benimse, çok uzun süre yanlış yerlere bakınca şunu unutuyoruz, herşey geçiyor biz bile ne ara ömrümün yarısına yaklaştım hatırlamıyorum bile onca yapamam dediğim şeyleri yaptım ya da hiç geçmeyecekmiş gibi gelen onca berbat şeyi ne zaman geride bıraktım. Bitti gitti işte, duvara bakmak güzeldir. Arada tüm seslerin susması da güzeldir. Her halimiz güzeldir. Çünkü geçer gider tüm haller…


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir