Yazımız 23 Ağustos 2021 tarihinde güncellenmiştir.
Sözleri okurken alttaki fon müziğini dinleyebilirsiniz.
Acı, üç harf. Yazılması ve okunması çok kolay ama yaşaması çok zor.
Serçe kadar yüreğimin, gökyüzü kadar sancısı var bu gece.
Ağlamak gözlerdeki yaşı boşaltır, acın ise hep taze kalır.
Sağanak yağmurun altında kuru kalamazda, kalabalıklar arasında yalnız kalır insan
Ne olurdu zamanla geçecek değil de zamanla gelecek deselerdi.
Ölüler, yaşayanlardan daha çok çiçek alır, çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür.
Acılarıma sabır ve zaman sürdüm şimdi geçmelerini bekliyorum. İmkânsızı beklemek gibi…
Bakmayın öyle tabii ki de ağlamıyorum, gidenin ardından su döküyorum.
Gözyaşı acının ıslak imzasıdır.
Bu kentin en tenha yeri kalbimdir şimdi.
Şimdi ben mutluluğa müebbet yesem, kesin yarın af çıkar.
Ömrümün her gününde, asırlık elem saklı…
Kolumuzu ısırarak saatler yapardık küçükken, sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi.
Eskiden karanlıklardan ve yağmurlardan korkardım şimdi ise yağmurlar gözyaşım oldu, karanlıklar ise sırdaşım oldu.
Alt yapısı olmayan bir şehir gibiyim. Ne zaman hüzünlensem gözlerimi su basıyor. Ve ne zaman seni düşünsem, kalbimin trafiği aksıyor.
Seni en çok hak edene değil, mahvedene gidiyor bu yürek.
Canı yanan sabretsin, canı yakan, canının yanacağı günü beklesin!
Bazen insan ‘Seni seviyorum’ diyemez. Sadece ‘Sana da iyi geceler’ demekle yetinir.
Biz de unutmuş gibi yaparız. Hiç kırılmamış, hiç ağlamamış gibi.
Bazen sadece seninle konuşsun istersin. Ama o herkesle konuşur, sana susar.
Kimseyi kırmayayım diyorum, bir de bakıyorum kendim paramparçayım.
Ya Rab! Halim sana âyan, söze ne hacet?