Yazımız 27 Kasım 2023 tarihinde güncellenmiştir.
Elazığ ile İlgili Sözler…
Elazığ, Dogu Anadolu da Tarihi Harput Kalesinin bulundugu tepenin eteginde kurulmus bir sehirdir. Deniz seviyesinden 1067 metre yükseklikte bulunan sehir hafif meyilli bir zemin üzerindedir. Elazığ ın yerlesim yeri olarak tarihi yeni olmakla beraber bölgenin tarihi oldukça eskidir. Sultan Addulaziz’in tahta çıkısının 5. yılında Hacı Ahmet İzzet Pasa devrinde buraya tayin edilen Vali İsmail paşanın teklifi ile 1867 yılında “Mamurat ül -Aziz” adı verilmiştir. Fakat telaffuzu güç olduğundan halk arasında kısaca “EL AZİZ” olarak söylenegelmiştir. Atatürk’ün 1937 yılında şehire teşrifleri sırasında “Azık İli” anlamına gelen “ELAZIK” adı verilmiş, bu isim daha sonra “ELAZIĞ”a dönüşmüştür.
Elazığ ile İlgili Sözler
Var mıdır başka memlekette sahurda davul klarnet keyfi Elazığ’dan başka
Hele gel gardaşıma bir çay ısmarlayam” diyen insanların bol olduğu bir memlekettir, Elazığ.
Çay ocaklarının bol olduğu, kürsüde oturulup çayların yudumlandığı ve güzel muhabbetlerin edildiği bir memlekettir, Elazığ.
Karşılaşma anında “Gakgo nedisin? Ne var ne yok? Yengem nasıl? Çağa çoluk nedi?” gibi seri sorular sorise işte orası Elazığdır.
“Elazığ, Hazar Gölü’nün berrak sularında huzur bulabileceğiniz, Keban Baraj Gölü’nde maceraya atılacağınız, Harput Kalesi’nin tarihi dokusunda izler bırakacağınız bir şehirdir.”
Elazığ yöresine ait güzel bir söz var: “Karnım doymayacaksa açlığımı belli etmeyeyim.” Oysa ne kadar göstermezsen açlığını, o kadar aç kalmaya devam edersin. Ambulans gibidir hayat, sirenleri çalmadığında kimse yol vermez. Sonuç olarak garanticiliği bir kenara bırakıyor ve risk alma toleransımı artırıyorum.
Zihin Tuzakları – Kendine Yardım Kitabı/Serhat Yabancı
Elazığ Ağzı
Halk Tabirleri, Atasözleri, Teşbih ve Tekerlemeler:
Abdala ayan olurmuş.
Bak öğren dünyası.
Anan soğan, baban sarımsak, sen nereden çıktın a nane şekeri.
Dili olmazsa gözünü kargalar oyacak.
El eli yıkar, el de döner yüzü yıkar.
Eli işte, gözü oynaşta.
Harman hazır, yel nerde?
Hık demiş burnundan düşmüş.
Sopayı ele al da, köpeği öyle ara.
Ayranım ekşidir diyeni gördün mü?
Büyük kapının büyük halkası olur.
Buldu köyü köpeksiz, başladı gezmeye değneksiz.
El yer oyuna gider, çoban yer koyuna gider.
Çayı görmeden paçaları sıvama.
Kirli çıkın, içini açın bakın.
Köyden köye it ürmez.
Ölmüş eşek kurttan korkmaz.
Ölene tabut, doğana beşik gerek.
Kız nazdır, bin kese azdır.
Deyimler-Tabirlerden Örnekler
Aç gezip guyruğu tik gezmek: Kimseye minnet etmemek
Ağzı acıh ayran delisi: Aklı başında olmayan aptal
Ali gıran baş kesen: Kabadayı
Aşuh atmak: Kumar oynarcasına bir işe girişmek
Bahar mayısı gibi sıvaşmak: Yakasını bırakmamak
Bal eski petekte: Tecrübe önemlidir
Beli burhu gırılmak: Çok yorulmak
Ci deyip gaşmah: Ziyaret edilen yerde çok kısa kalmak
Cin çali, çingen oyni: Bir kalabalıkta kimin ne yaptığı belli değil
Daha ne nenni ne ciş: Henüz daha ortada hiç bir şey yok
Durup durup duz kavurmah: Aynı şeyleri tekrar etmek
Enükken gulagını mı kesmişim: Onu yeterince tanımıyorum
Eşşeğin böyüğü ahurda: İşin önemli bölümü geride
Fıstik atıp gezmek: Yiyip içip eğlenmek, keyfi yerinde olmak
Gaşına gaşına gahtı ocah başına: Layık olmadığı yere yükseldi
Gıçı gırıh it gibi dolaşmah: Bir işe yaramamak
Gursağı geniş: Hakaret ve rezalete ses çıkarmayan
Hıriğini sürütmek: Peşinden başka misafirleri de getirmek
İki lafın belini gırah: Sohbet etmek
İt otarmah: Boş boş gezmek
Kimin zibilini dağıdidin: Neredeydin, niçin geciktin
Kortikoğlu işi: Baştan savma yapılan iş
Medine fukarası gibi yalvarmah: El ayak öperek bir şeyi istemek
Nerde dıngıltı orda buluntu: Her eğlenceye koşan
Osuruğu tırısmana çıhmah: korku ile kaçışmak
Ögüne demir atmah: Çok az ziyaret edenler için söylenir
Pipirim mi yedin: Çok güçsüzsün
Poçiğinden gögermek: Gençliğe özenmek (Yaşlılar için söylenir)
Sevindirik olmah: Çok sevinmek
Tene tene olmah: Çalım satmak
Toprah basan: Yazıklar olsun
Üreğine tökmek: Çok üzülmek
Üstüne gök gürlememiş: Kaba ve görgüsüz davranmak
Ya sırtı ya partı: Ne olacaksa olsun
Yel gelecek delügü bilmek: Çıkarını gözetmek
Dua ve Beddualar:
Elin atasın altın tutasın.
El kazana, sen yiyesin.
Dert verip hekime, dava verip hakime düşürme yarabbi.
Tanrı kimsiye kışın yorgansız, yazın ayransız bırakmasın.
Ağa bahtlı, altın tahtlı olasın.
Can derdine gelesin.
İnim inim inleyesin.
Yatasın yanım, kalkasın canım diyesin.
Zıkkım ye.
“Yörü dilber yörü, türemiyesin. Kör ola gözlerin, göremeyesin. Benden başkasına gönül verirsen Kırıla kolların saramayasın.”
Bilmeceler:
Altı perçin, üstü perçin, içinde bir şah güvercin : GÖZ
Kısacık boylu, kadife donlu : PATLICAN
Minilik minilik taşı, içinde bekler aşı : YUMURTA
Pişirsen aş olur, pişirmezsen kuş olur : YUMURTA
Sende de var, bende de var, bir kurucuk dalda da var : GÖLGE
Hanım uyandı, cama dayandı, cam kırıldı, kana boyandı : NAR
Aldır abası Yeşildir küpesi Bunu bilmeyen eşek sıpası(PATLICAN)
Biz Ağır zadelerdeniz, Birimiz havayız, birimiz deryayız, birimiz hakkı paya yüz süreriz (CEMRE)
Kalasında oturmuş bir alev, acep nedir o müsebeb, dilerse kalasını götürür, dilerse kalasında sakin olur oturur. (KAPLUMBAĞA)
Yeşil yeşil laleler İçinde çifte çifte taneler Akıllılar zerce derler Akılsızlar mal gibi bakarlar (KARPUZ)
Haca giden hacıdır. Gitmeyen müstecidir Çiçeksiz meyva tutar Bu neyin ağacıdır (İNSAN)
Bir tarla ze gerek Hepimize gerek (İSİM)
Tane tane boynuzları Çadırdadır sütünü verir Kendi orda kalır Ben nedim öyle malı (ÜZÜM)
Suyun üstünde karga Vurdum düşürdüm harıka İçi dolu kaburga (NAR)
Yazılı mezar Dünyayı gezer (MEKTUP)
Bizim gözler , bizi koymuş, eli gözler (PERCERE)
Elazığ – Harput Kelimelerinden Bazıları:
Ano, Anuko : Anne.
Bibi : Hala.
Diyeze, Eze : Teyze.
Gakko : Kardeş.
Carıt : Ateş küreği.
Çağa : Çocuk.
Üsküre : Kase.
Üsgek : Yüksek.
Hırik : Eski ayakkabı.
Ösgemek : Özlemek, anımsamak.
İsot : Biber.
Siyence : Sinsi.
Zuvağ : Sokak.
Horata : Konuşmak, sohbet etmek.
Çimmek : Yıkanmak, banyo yapmak.
Esketek : Biçare kadın.
Birezim : Birazcık.
Pisik : Kedi.
Gıdik : Oğlak
Kofik : İçi oyulmuş patlıcan kurusu.
Elazığ Şiirleri
Yetmiş dokuz ili gezdim dolaştım.
Zaman oldu çok şöhrete ulaştım.
Çok yerlerde çok işlere bulaştım.
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Bir yanımda Malatya bir yanımda Muş
Tunceli elinde sanayi yokmuş
Diyarbakır da ciğerler çokmuş
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Kuzeyinde Erzincan’la Sivas var
Ölü çıkan hanelerde çok yas var
Er oğlu erlerden insanda has var
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Kulak ver arkadaş gelen şu sese
Arap baba dene büyük nefese
Kurmuşlar bir ilim dolu medrese
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Ne deynek vururlar kula, ne çalı
Bazan kar yağdırır bazenden dolu
Şeyhiyle meşhur o bizim Palu
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Cip köyünde canlar can katar cana
Âraf verir, hayat verir insana
Canım kurban cerayanlı Keban’a
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Burada öğrendim ilimi fenni
Burada çok yetişmez çakır dikeni
Bir tepede gittim gördüm Maden’i
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Burada ki insanlar çekti çok çile
Ancak çileleri düşmedi dile
Ayrı değer versin Devlet Baskil’e
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Gel arkadaş gitme öyle uzağa
Burda düşmen aşk denen o tuzağa
Selam yolla burdan ayrılan Çemişgezeğe
atanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Geniş tutar lekesizdir arını
Hiç düşünmez geleceği yarını
Çünkü hepsi Belek Gazi torunu
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
O Anadolu’nun en güzel yeri
Burda birleşmiş Türk’ün her eri
Dadına doyulmaz Orcik şekeri
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Gelenden geçenden ilham gapmışlar
Kalleşleri bir kenara atmışlar
Etrafında dokuz baraj yapmışar
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Deresinde görürsün çok çakıl daşı var
Harput’tan buraya çok nakil var
Hastahanede delilere akıl var
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
Buradan geçmemiş bizim Köroğlu
Amma tarih seni burda der oğlu
Büyük abi ol Bünyamin EROĞLU
Vatanın elleri çok güzel amma
Gakgoşlar diyarı Elaziz başga.
ELAZIĞA ÖZLEM-ABDULLAH ŞEKEROĞLU