Friedrich Nietzsche Sözleri

PAYLAŞ
Friedrich Nietzsche Sözleri

Yazımız 12 Kasım 2023 tarihinde güncellenmiştir.

Friedrich Nietzsche Sözleri…
Friedrich Wilhelm Nietzsc (15 Ekim 1844, Röcken, Almanya – 25 Ağustos 1900, Weimar, Almanya), Alman klasik filolog ve filozoftur. Nietzsche’nin fikirleri ve üslubu, yerleşik düşünce kalıplarını kırdı ve bu nedenle yaşadığı dönemde var olan bir klasik disipline sokulamamıştır. Nietzsche, günümüzde yepyeni bir felsefî ekol olarak yaşam felsefesi disiplininin kurucusu olarak kabul edilmektedir. Bu ünlü düşünürün sözlerinden bir derleme hazılradık…

Friedrich Nietzsche Sözleri

Hiçliklerin hiçi insandır.

 

“Kölelik kültürün özüdür.”

 

Bazı ruhlar hiç keşfedilemez…

 

“Sabit fikir; sahibini hapseder….”

 

“Neden’i olan; nasıl’a katlanır…”

 

“Bu da dâhil bütün genellemeler yanlıştır.”

 

“Terk edilmişlik başkadır, yalnızlık başka.”

 

Senin kendine yaptığını, kimse yapamaz sana.”

 

“Güzeldir, birlikte susmak,

Daha da güzeldir, birlikte gülmek… “

 

Müziğin sesini duymayanlar, dans edenleri deli sanırlar.”

 

Dupduru bakan ve dürüst konuşan her şeyi seviyorum.

 

Beni anlamıyorlar; ben bu kulakların dinleyeceği ağız değilim.

 

Zordur insanlarla yaşamak çünkü öyle zordur ki susmasını bilmek.

 

Güvendir insanların ruhlarına ve bedenlerine en çok yarayan.

 

“Unutkanlar şanslıdır; çünkü hatalarının derdini çekmezler.”

 

“Dünyada hiçbir şey insanı ‘kin besleme duygusu’ kadar yıpratmaz.”

 

“Dünyanın en yüksek tahtına da çıksanız; oturacağınız yer, kendi kıçınızın üstüdür!”

 

“Her alışkanlık; elimizi daha becerikli, aklımızı ise daha beceriksiz hale sokar.”

 

“Güvenmeyin kendi adaletinden çok sık söz eden hiç kimseye!”

 

“Ama önce sen kendini inşa etmelisin, dimdik bir beden ve dimdik bir ruhla.”

 

İnsanlarla ilişki, karekteri bozar. Özellikle karekter bulunmazsa.

 

Yaşamak, kendi kendini yakıp kavurmak ve yine de ısınamamaktır.

 

En derin denizlerde boğula boğula öğrenirsin tek bir nefesle yaşamayı.

 

“Göğe ne kadar yükselirsek, uçma bilmeyene o kadar küçük görünürüz.”

 

“Maddeyi dönüştürebilen değil, düşüncelerini değiştirebilen kişi büyük kişidir.”

 

“Yorulduğumuzda, uzun zaman önce fethettiğimiz fikirlerin saldırısına uğruyoruz.”

 

“İnsan denen küçük solucanın kibirliliği dünya sahnesindeki en komik şeydir.”

 

Öyle kolay bir sanat değildir uyumak… Onun uğruna bütün gün uyanık kalmak gerekir…

 

“Kirli bir akıntıyı, saflığını bozmadan içine alabilmek için insan bir deniz olmalıdır.”

 

“Bir halk çöktüğünde, fizyolojik olarak yozlaştığında, bunun sonucu olarak, günah ve şatafata kapılır.”

 

“Erkeklere özgü kendini hor görme hastalığının tek çaresi, zeki bir kadın tarafından sevilmektir.”

 

Yaşam hakkında, tüm zamanlarda en bilgeler hep aynı yargıya varmışlardır: d e ğ m e z …

 

“İnsanların arasında daha tehlikede olduğumu gördüm hayvanların arasında olduğundan.”

 

“Düz olan her şey yalan söyler. her hakikat eğridir, zamanın kendisiyse bir döngüdür.”

 

“Bach’ın müziği Tanrı’nın dünya’yı yarattığı anda orada bulunduğumuz hissini veriyor insana.”

 

“Taşımak zor yaşamı.” Yoksa neye yarardı sabahları gururlu olup da akşamları teslim oluşunuz?

 

Konuşacak konu bulmakta sıkıntı çektiklerinde, arkadaşlarının sırlarını ifşa etmeyen çok az kişi vardır.

 

Bir hamamböceği öldürürsen kahraman, bir kelebeği öldürürsen şeytansın. Ahlakın estetik standartları vardır.

 

Nasıl katlandım buna? Nasıl iyileştim, nasıl atlattım böylesi yaraları? Nasıl kalktı ruhum yeniden bu mezarlardan?

 

Bir insanı zorunlu olarak bir suçluya yozlaştıran, toplumdur; bizim uysal, ortalama, yontulmuş toplumumuz.

 

“İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki; canlılar arasında yalnız o, gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır.”

 

İnsanı keşfetmek zordur, kendini keşfetmek ise en zorudur ;çoğu kez yalan söyler ruh gönüle . Böyle başarır ağırlığın ruhu.

 

“Hiçbir toplum sözleşmesi, erkeklerin ve kadınların eşitsizliğini ve ilişkilerindeki kaçınılmaz adaletsizliği düzeltemez.”

 

“Otoritelere duyulan inançtır vicdanın kayna­ğı: yani insanın kalbindeki tanrının sesi değil, bazı insanların insandaki sesidir vicdan.”

 

“İnsan dilediği kadar bilgisiyle şişinip dursun,dilediği kadar nesnel görünsün, boşuna!sonunda her zaman ancak kendi yaşam öyküsünü elde edecektir…”

 

“Her kim bir canavarla çarpışmayı göze alırsa, bir canavar olmayı da göze alsın. çünkü karanlığa uzun süre bakarsanız, karanlık da sizin içinize bakmaya başlar.”

 

“Gününün üçte ikisini kendisine ayırmayan herhangi biri, kim olursa olsun; ister devlet adamı, ister işadamı, ister resmi görevli, ister bilgin olsun, esasen bir köledir.”

 

İnsana duyulan korku ile birlikte, ona olan sevgiyi, hürmeti, umudu ve evet, ona olan istenci de yitirdik. İnsana bakmak yoruyor artık. Bugün nihilizm bu değilse başka nedir ki? İnsan yorgunuyuz…

 

 “Toplumsal hastalıkları iyileştirmek için ihtiyaç duyulan şey, mülkiyetin zor kullanılarak yeniden dağıtımı değil, aklın tedrici dönüşümüdür. adalet duygusu herkeste daha fazla artmalı, şiddet içgüdüsüyse daha da zayıflamalı.”

 

“Yaşam, bizi yaralayan ve incitenler de dahil olmak üzere, bizi biz yapan her şeyi yakıp küle dönüştürmektir. insan topluluğuna ilişkin en derin içgörüleri kazanmamızı ise ancak ve ancak büyük acı deneyimi sağlayabilir.”

 

“Bilgi eylemi öldürür, eylem de bir yanılsama maskesi gerektirir. bu ise hamlet’in öğretisidir; yoksa çok fazla düşünen ve sanki, olanakların çokluğu yüzünden bir türlü eyleme geçemeyen hayalperest sıradan insanın ucuz bilgeliği değil.”

 

“İnsan, kendisini kutsal ve sağlam bir sevgiyle sevmeli, kendisine tahammül etmeyi öğrenmeli. Kendini sevmeyi öğrenmek bugünden yarına olacak bir iş değildir; bütün sanatların en zoru, en incesi ve en çok sabır isteyenidir.”

 

“Binlerce halk olduğundan, bu zamana kadar binlerce hedef vardı. Eksik olan tek hedef, henüz insanlığın bir hedefi olmamasıydı. Ama söyleyin bana kardeşlerim, eğer insanlıkta hala hedef eksikse, o zaman orada kendileri de eksik değil midir?”

 

“Her insan kendi içinde, içini özlemle ve melankoliyle dolduran bir sınır -kendi yeteneklerinin olduğu kadar ahlaki istemenin de sınırını- keşfetme eğilimindedir; ve insan tıpkı günahkarlık duygusunun içinden çıkıp kutsal olana erişmeyi özlediği gibi, aynı şekilde entelektüel bir varlık olarak içindeki dehayı görmek için şiddetli bir istek duyar. tüm gerçek kültürlerin kaynağı budur.”


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir