Yazımız 27 Ağustos 2023 tarihinde güncellenmiştir.
Gökyüzü İle İlgili Sözler…
Mavinin muhteşem tonları ile her zaman bir anne şefkati ile üzerimizi örten, şairlere ilham veren, beklediğimiz gelmediğinde yada sevdiğimizi düşündüğümüzde başımızı kaldırıp baktığımız ve her zaman yerinde duran, gidenlere inat bizleri bırakmayan, göğümüz, gökyüzümüz…
Bugünkü yazımızda içinde Gökyüzü İle İlgili Sözler ve şiirlerden bir buket derledik.
Gökyüzü İle İlgili Sözler
Gök ağlamayınca, yer gülmez.
Arap Özdeyişi
Bütün yerler, gökten aynı uzaklıktadır.
Robert Burton
Tek tavan gökyüzüdür, gerisi her yerde aynı.
Hakan Günday
Denize karşı evimiz yok ama gökyüzüne karşı hayallerimiz var.
Gökyüzünün herkes için bir olması ne kadar tuhaftı.
George Orwell
Mesafeler umurumda değil, çünkü hala aynı gökyüzüne bakıyoruz.
Çok şükür ki gökyüzü henüz hiçbir cüzdana sığmıyor.
Farid Farjad
Apartmanlar arasından gökyüzü ile bir dağ tepesinden görünen gökyüzü aynı değildir.
Aşkı gerçek sevda olanın ne işi olur çiçekle, böcekle, o hep aşıktır mavi gökyüzüne.
Göğün her yerde mavi olduğunu anlamak için, dünyayı dolaşmanız gerekmez.
Goethe
Gökyüzü herkese mavi ama herkes bakamıyor işte o gökyüzüne… Mavi güzel renk, annemin gözlerinde saklı bir kısmı.
Ahmet Batman
Aynı gökte uçarlar ama kuzgunun dünyası başka, şahinin dünyası başkadır.
Muhammed İkbal
” Eğer yıldızlar insan olsa, gökyüzü onlara dar gelir, sığmazlardı. Eğer balıklar insan olsa, nehirler ve denizler onlara yetmezdi. “
Birinizin gülüşü ötekinde gökyüzü
Bu kadar mı güzel çiçeklenir dünya.
Şükrü Erbaş
Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım. Aliya İzzetbegoviç
”Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok. Ruhunuzu satmayın yeter.” (Nelson Mandela)
Yeryüzü bir büyük dîvan, gökyüzü bir yüksek tavan… Yıldızlar yürür, sular durur… Gelen kalmaz, giden gelmez.
Çöle İnen Nur, Necip Fazıl Kısakürek
Gökyüzü İle İlgili Sözler
Birbirimizden çok uzaklarda da olsak, aynı gecede, aynı gökyüzüne bakarak özlemimizi dindirmeye çalışacağız.
“Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak.”
Nazım Hikmet Ran
Göklerden süzüldüm tertemiz indim. Yere indim yedi renge boyandım. Boz bulanık bir sel oldum yürüdüm. Çeşit çeşit türlü renge boyandım.
Aşık Veysel Şatıroğlu
Sadece gençken yaşanabilecek türden, muhteşem bir geceydi. Gökyüzü pırıl pırıldı, o kadar çok yıldız vardı ki şöyle bir bakınca insan düşünmeden edemiyordu; böylesine güzel bir gökyüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?
Beyaz Geceler, Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
Ve yine Gazali diyor ki:
“Arz, kayalar, denizler hatta parlak yıldızları ve emelleri ve dehası veya bulanıklığıyla, beşerin ruhu, cümleten bütün asumanın(Gökyüzü, Sema) göğsünde kaybolmaya mahkumdur.”
Fatih Harbiye, Peyami Safa
“Hatırla, çocukluk uçsuz bucaksız bir gökyüzü kadar genişti. Eğer istersen bir ucundan bir ucuna koşabileceğine inanırdın. O kadar genişti ki, her yerine basacak zaman bile bulamadın. Sen koşarken kötü şeyler de oldu aslında, ama onları hatırlama. Çocukluğun en güzel yanı, sonradan bakınca bazı şeyleri unutmuş gibi yapabilmektir sonuçta.”
Gökyüzü her zaman güzeldir; karanlık, yağmurlu ya da bulutlu olsun, bakmak her zaman keyif verir Bu en sevdiğim şey, çünkü kaybolursam, kendimi yalnız hissedersem ya da korkarsam, tek yapmam gereken kafamı kaldırıp bakmak, ne olursa olsun orada olacak, ve her zaman güzel olacağını bileceğim.
Colleen Hoover-
Keza gökyüzü de aynı şekilde.
Fakat toprağın üstünde koşan, onun üstünde beş on para kazanmak kaygısıyla dönüp dolaşan insanlar ne tuhaf mahluklardı. Ve denize bir dakika durup bakmaya vakitleri olmadığını söyleyen bu insanlar ne zevksiz mahluklardı.
Semaver, Sait Faik Abasıyanık
Sensizlik
Ben günden güne yok olmaktayım
Bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana
Anlamıyor musun?
Gökyüzü güneş olsa
Sensiz karanlıktayım
Ümit Yaşar Oğuzcan
Gördüğüm manzara gerçekten nefisti. Bildiğimiz gökyüzü basıp gitmiş, yerinde damlalarını üstümüze saçan, gümüşten bir ırmak çağılıyordu. Kim bilir daha önce bu görüntüyle kaç kez karşılaşmış, onun altında gülmüş, acı çekmiş, sevmiş ve ölmüşüzdür. Ama günlük dertlerimizden başımızı kaldırıp kaç kez bakmışızdır bu ışıltılı sonsuzluğa?
Çıplak Ayaklıydı Gece, Ahmet Ümit
“Bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşırıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzü bin parçaya ayrılmalıdır filan…”
Şu sayısız yıldızlarla donanmış uçsuz bucaksız gökyüzü altındaki güzeller güzeli dünya nasıl dar gelir insanlara? Şu büyüleyici doğanın bağrında insan ruhu nasıl olur da kin, öç, kendi benzerlerini yok etme gibi duygulara kapılabilir? Nasıl olur da güzelliğin ve iyiliğin doğrudan ifadesi olan doğanın bir dokunuşuyla insan yüreğindeki bütün kötülükler yok olmaz?
Kafkas Tutsağı, Lev Nikolayeviç Tolstoy
Başımı bir kaldırsam. Öyle bir gökyüzü görsem ki, lacivert kadifesinde dolunaylar, hilaller, ışığı bir azalıp bir çoğalan yıldızlar, kayan ışık topları, parıltılı ve irili ufaklı gök cisimleri… Hepsi muazzam bir nizam içre dönüyor olsalar. Bu dünyadan olmayan bu sessizlik içime işlese. Bir de suya baksam ki, nilüferler, nergisler, yıldızlar, kandiller, parıltılar, ateş topları suyun üzerinde.
Cümle Kapısı, Nazan Bekiroğlu
Bazıları gökyüzünden yıldız satın alıyormuş. Bir internet sitesi aracılığıyla gökyüzünden diledikleri yıldızı alıp, diledikleri isimleri veriyorlarmış.Milyonlarcasını böyle satmışlar.Zenginlerin, şarkıcıların, mankenlerin gökyüzünde yıldızları var. Şimdi göğe bakma durağına gittiğimizde ne yapabileceğimizi bilmiyorum. Ah sevgilim! Şimdi gökyüzüne bakmak başkalarının evini gözetlemek kadar tedirgin edici. Gidelim başka bir gökyüzü bulalım, başka bir ay bulalım kendimize. Bu doymazlar, bu arsızlar gökyüzümüzü çalmışlar.
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak, Tarık Tufan
O günler çekip gitti
O güzel, o sağlıklı; yaşam dolu mutlu günler
O berrak pırıl pırıl gökyüzü
O kiraz yüklü dallar
Sarmaşıkların yeşil sığınağında birbirine yaslanmış evler
O haylaz uçurtma damları
Ve akasya kokusundan başı dönmüş o sokaklar geçip gitti…
Gitmekti Benim Payıma Düşen, Furuğ Ferruhzad