Yazımız 1 Aralık 2024 tarihinde güncellenmiştir.
Gülten Akın tam adı ile Gülten Akın Cankoçak 23 Ocak 1933 Yozgat doğumludur. Şair ve yazar olan Akın 4 Kasım 2015 tarihinde Ankara’da vefat etmiştir.
Şiir yazmaya 1950’li yıllarda başlamıştır. 1970’li yıllardaki şiirlerinden itibaren bireysellikten toplumculuğa yönelen bir şairimizdir.
Şiirleri pek çok dile çevrilen ve kırktan fazla şiiri bestelenen Gülten Akın, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın 2008 yılındaki vefatından sonra Milliyet gazetesinin yaptığı bir ankette en fazla oyu alarak yaşayan en büyük Türk şairi seçildi.
Şiirinde bir doruk noktası olarak nitelenen Beni Sorarsan’ı 2013’te yayımladı.
Vefat yıl dönümünde bu yazar ve şairimizin söz ve eserlerinden bir derleme hazırladık…
Yitirmeli ne varsa, başlamalı yeniden…
Sevememek biraz yorgunluktandır.
“Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya”
“Her şeye rağmen ellerin üşür üşürse beni unutma”
“Harflerle ve sayılarla yazılmayanlar vardır.. Her denize kıyı olabilir misin?”
Unutma sakın unutma
Bağışlama sakın
Sakın düşmanını sevme,
Sakın susma!
“Oysa ne çok şey vardı içimizde, Yüreğimize yara olup , Dile dökemediğimiz…”
Gün olur, bir şiirin inceliğinde buluşulur. Kim bilir o zaman nasıl da durulur, güzelleşir insan.
“Göstere göstere bilediğin bıçak
Bir gün elini kesecek.”
Tohum ekenlerin, fide dikenlerin
Kimse durduramaz yağmurunu
Güneşini kimse kesemez.
Bir hayal kahvesinde oturup
Ömür çayından içiyoruz
Her seferinde biraz daha az yanıyor dudaklarımız
Her seferinde biraz daha soğuk çayımız.
“Gün uzun türküsünü bitirdi
Karlı dallara yürüdü karanlık
Yalnızlık çekilmez bu vakit
Delirdi denizde yosun çayda balık
Gel artık”
“Küllü közler gibi için için yandığımız
Usulca yandığımız
Kime sitemdir
Bağrımızda yıkılası dünyaya
Yetecek ateşi beslediğimizi
Kim bilir kim bilebilir.”
“Selam olsun bizden önce geçene
Selam olsun dosta, hasa, çile çekene
Selam olsun dayanana, düşene
Yüreğim yürektir, bakma gözüm yaşına”
Yaşamak öyle güzel öyle derin
Bir dostun sıcacık merhabasında
Yürekten gülüşünde
Yaşamak güzel şey
Ellerin sevdiğinin ellerinde
Gözlerinde sevgi dolu bakışlar..
“Yelin üflediği yaprak mıdır onur
Yürek arsız otlar gibi ayak altında
Tanımıyor kimde kimseyi
Ve kendini tanımak istemiyor
İnsan tanımazsa kendini..
Nasıl varolabilir ”
Yağmur yağar, akasyalar ıslanır
Ben yağmura deli, buluta deli
Bir büyük oyun bu, yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli, ya öldürmeli
Yitirmeli ne varsa
Başlamalı yeniden
Beni sorarsan,
Kış işte
Kalbin elem günleri geldi
Dünya evlere çekildi, içlere
Sarı yaseminle gül arasında
Dağların mor baharıyla
Sis arasında
Denizle gül arasında
Yanımda kediler, kuşlar
Fikrinden dolaşıyor
Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün
Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma
Seni sevdim,
Seni birdenbire değil usul usul sevdim.
‘Uyandım bir sabah’ gibi değil,
Öyle değil nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara…
Seni sevdim…
Artık tek mümkünüm sensin.