Yazımız 1 Temmuz 2024 tarihinde güncellenmiştir.
Haziran Ayı Sözleri…
Yılın altıncı ayı olup yaz mevsiminin başlangıcı olan Haziran, Süryanice sıcak anlamına gelmektedir. Anadolu’da hasat mevsimi olduğu için hasat sırasında buğday başaklarını kesmekte kullanılan orağa atıf olarak orak ayı ismi ile anılmıştır.
Haziran ayı yazın muştusunu vermesini yanında bir çok ünlü yazar ve şairin de vefat ettiği aydır. Orhan Kemal, Ahmet Arif, Nazım Hikmet, Ahmet Haşim, Cahit Zarifoğlu, Alaattin Özdenören, Cemil Meriç, Peyami Safa, Hasan İzzettin Dinamo , Ahmet Muhip Dıranas, Kazım Koyuncu ,Kafka, Charles Dickens, Piyer Loti ve Gorki…
Yaz mevsiminin ve sıcakların habercisi olan bu ayla ilgili söz ve alıntılar ile şiirlerden bir demet hazırladık. Yazımızın sonunda haziran temalı iki adet şiir ve videosunu bulabilirsiniz.
Haziran Ayı Sözleri
Kürkü orak vaktinde, orağı kürk vaktinde. (Atasözü)
Genç bir Haziran böceği olmak, yaşlı bir cennet kuşu olmaktan daha iyidir. Mark Twain
Hangi sevdadır sebep olan
Haziran güneşinde üşümeme?
.Bahaettin Karakoç
Bir güneşlenmek yeri!… deniz. uzak anımsamalar!..
“haziran bu yıl da geç geçecek, biliyorum. Turgut Uyar
Sabahın serinliği haziran göğünü usulca yudumluyor, serçeler ağaçlarda cıvıldaşıyordu. İsmail Özen
Yeşil sessizlikti, ıslak ışıktı, haziran ayı bir kelebek gibi titredi Pablo Neruda
Bazen haziran sıcağı gibi çöküyor her şey.
Eşya ve mana bulanıklaşıyor.
Cahit Zarifoğlu
Hep anlatırdı sevdiklerim ‘ böyleyken böyle olur,söz söylenir göz dolar Haziran’lar Şubat olur.
Sagopa Kajmer
Aşk hapsolsa da bir mevsime,
Yetiyor bir ömüre .
İkimiz için bir umut ;
Haziran…
Haziran ayında yıldızların altında Elfçe şarkı söylemek, eğer böyle şeylere önem veriyorsanız, kaçırılacak bir şey değildir. JRR Tolkien
Bir haziran, bir temmuz nasıl olsa gelir de
Sorsanız size söylerim ey ipini kendi gerenler
Ben döğüşken olanlara açılmış bir mendilim.
Edip Cansever
Hazirandı ve dünya gül kokuyordu. Güneş ışığı çimenli tepenin üzerinde altın tozu gibiydi. Maud Hart Lovelace
Ne zaman hoş manzaralar gözleri ve hoş kokular burunları selamlarsa, o zaman yapraklar ve güller ayı olan Hazirandır. Nathaniel Parker Willis
Ben Eylül Sen Haziran
Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Neydi o bir zamanlar
Sevmişliğim, sevilmişliğim
O heyheyler, o delişmenlikler neydi
Ne bu kadere boyun eğmişliğim
Ne bu acıdan korlaşan yürek
Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne
Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım
Beni kötü yakaladın haziran
Gamlı, yıkık eylül sonuma
Bir ilk yaz tazeliği getirdin
Masmavi göğünle
Cana can katan güneşinle
Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
Çiçekler açtı dokunduğun
Çimler büyüdü yürüdüğün
Ve güller katmer oldu güldüğün yerde
Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
Dallarım yere değiyor
Güneşi batmadan saçlarının
Bir dolunay doğuyor bakışlarından
Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık
Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan
Ölebilirim artık
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım on üçüncü aylara
Ümit Yaşar Oğuzcan
Haziran
mektubun geldi arkadaşım
haziran da geldi
şimdi sen, denizi de yazmışsındır
beni beter edeceksin ya
martılarını ve simidini İstanbul’un
göz nurum
suyun çiçeğe çimene yürüdüğü bir mevsimde
bana umudu yazmana ne hacet
hadi biraz
şehrin şarkısından ve arkadaşlarından bahset
mektubun geldi arkadaşım
haziran da geldi
gönderdiğin gibi duruyorum burada
hiç ağlama
ağlamak yakışmıyor haziranda adama
iyi yanları da yok değil ama
bak erken kalkıyorum mesela
gökyüzüne bakabiliyorum arada sırada
arada sırada koymuyor değil
koyuyor hasretlik onca kahrıyla, ama arada
hadi çocuklardan bahset
herkes iyi diye bir yalan yaz mesela
pazar günleri onları güneşe çıkar
ellerinden tut götür uzak bir limana
sevgili karıma da bir gül diziyorum boncuktan
mahsus selam ediyorum bütün arkadaşlara
mektubun geldi arkadaşım
haziran da geldi
kimin aklına gelirdi ki
aşkın ve sevdanın hatrına
bir menekşe büyüteceğim iki ranza arasında
sonra türküler öğreneceğim
zulmün, ayrılığın ve turnaların adına
gönderdiğin kitapları da okuyorum
elin değerse ve zor değilse
biraz çimen taze bir gül yaprağı
karımın sesinden ve çocuklarımın gülüşünden de koy
bir daha ki mektuba
arkadaşların yüreğini de unutma
mektubun geldi arkadaşım
haziran da geldi
yağmur da yağıyor mu
ıslanıyor musunuz eskisi gibi
eskisi gibi anıyor musunuz arkadaşınızı
hiç unutmadığım adlarınızı
adımın yanına yazıyor musunuz
bu pazar açık görüş var
çocuklarımı, karımı ve arkadaşlarımı istiyorum
konuşuruz ordan burdan
elleriniz elime yüreğiniz yüreğime dokunur
tamam, biraz da ağlarız
ağlarız işte n’olur
mapusluk mevsiminde o kadar olur
mektubun geldi arkadaşım
haziran da geldi
gönderdiğin gibi duruyorum burada
hiç ağlama
ağlamak yakışmıyor haziranda adama
iyi yanları da yok değil ama
bak erken kalkıyorum mesela
gökyüzüne bakabiliyorum arada sırada
arada sırada koymuyor değil
koyuyor hasretlik onca kahrıyla, ama arada
hadi çocuklardan bahset
herkes iyi diye bir yalan yaz mesela
pazar günleri onları güneşe çıkar
ellerinden tut götür uzak bir limana
sevgili karıma da bir gül diziyorum boncuktan
mahsus selam ediyorum bütün arkadaşlara
mektubun geldi arkadaşım
haziran da geldi
gönderdiğin gibi duruyorum burada
hiç ağlama
ağlamak yakışmıyor haziranda adama
iyi yanları da yok değil ama
bak erken kalkıyorum mesela
gökyüzüne bakabiliyorum arada sırada
arada sırada koymuyor değil
koyuyor hasretlik onca kahrıyla, ama arada
mektubun geldi arkadaşım
haziran da geldi
İbrahim SADRİ