Yazımız 31 Ocak 2024 tarihinde güncellenmiştir.
İntihal ile İlgili Sözler
Sanatta taklit, onu icra eden kişi tarafından bir öğrenme aracı olarak görülmeli; aksi halde intihal olur.
Tanzimat sonrası Türk aydınına en çok yakışan sıfat müstağrip. Edebiyatımız bir gölge-edebiyat; düşüncemiz bir gölge-düşünce. Üç edebî nevi itibardadır: Taklit, intihal, tercüme.
Bu Ülke / Cemil Meriç
“Wilde’ın en başarılı sanat eseri kendisiydi, ömrünü kendini biçimlendirmeye adamıştı; kendinden intihal yapan, kendi kendini pazarlayan, kendini gerçekleştirme çabasına gözü kara bir tutkuyla bağlı olan birisiydi.”
Kültür / Terry Eagleton
“O yazıyı kaleme alanın papağan olarak doğmaması ne acı, öyle de olsaydı emin ol türünün en yetkin ve meşhur örneği olurdu. Yaptığı tek şey daha önce yazılan yazıları kırpıp bir araya getirmek olmuş.”
Morgue Sokağı Cinayeti / Edgar Allan Poe
Tüm metinlerin kaderi budur işte. Thales’ten tutun da üniversitemizdeki profesörlere, en Hayalperest akıl yürütücülere ve onlardan intihal yapanlara kadar hiçbir filozof oturduğu sokağın terbiyesini dahi etkileyememiştir. Niçin ? Çünkü insanlar metafiziğe göre değil adetlere göre hareket eder.
Cahil Filozof / Voltaire
Tahrif, çalınma, intihal devirlerinin sonunda, en mükemmel, en mufassal, en müdellel ve Hak olan, bütün hükümleri toplayan ve bütün kemâlleri birleştirici, bütün faziletleri kavrayıcı ve bütün Şeriatları kuşatıcı, beşer aklının üstünde birtakım sırları ve ölçüleri toplayıcı kitap, Kur’ân’dır…
Rabıta-i Şerife / Necip Fazıl Kısakürek
Osmanlıca tabirle “intihal”, Avrupa metinlerinde “plagia-risme” olarak geçer. Açık konuşmak gerekirse Ortaçağ Avrupa’sında çokça başvurulan bir yoldur. … bazı Ortaçağ yazarlarının ilk ve son sahifede “Bu kitaptaki bilgi ve fikirlerimi çalanların eli kurusun,” gibi beddualar da vaziyetin vahametini gösterir.
Defterimden Portreler / İlber Ortaylı
En fazla intihal edilen sanatçılardan biri olan gerçeküstücü ressam Rene Magritte; özgün, esprili ve düşündürücü imgeleriyle, ömrü boyunca da ölümünden sonra da çok büyük bir övgüyle karşılandı. Örtülere sarılmış yüzler, Magritte’in resimlerinde sıkça görünür. Gerçekleşmeyen arzular da yaygın bir temadır.
Sanatın Kısa Öyküsü / Susie Hodge
“Bizim Türkler susar. Herkes her türlü yolsuzluğa karşı susar. Çünkü, ileride kendi de yapacak … Kendisinin de açığı var. Niye mesela üniversitedeki bu ‘intihalciliğe’ pek ses çıkarılmıyor? Çünkü herkesin -derece derece- bu intihal sorununa bir dahli var demek ki …
Zaman Kaybolmaz / İlber Ortaylı
Zamanın şairi Figani, muhtemelen Firdevsi’nin Gazneli Mahmud için yazdığı (Gazneli Mahmud’un nir adı da İbrahim’di) şiiri İbrahim Paşa’ya göre değiştirerek, hadi intihal diyelim, bir beyit ortaya çıkarmıştı:
Dünyaya iki İbrahim geldi
Biri put kırdı, biri put dikti
Bu beyit Makbul İbrahim Paşa’yı çileden çıkarmıştır. Galiba Figani’nin ölümüne sebep budur.
Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek / İlber Ortaylı
Toplumda yükselmek, nesnel değerlere göre kıymetli bir iş üretmek yerine, tek seçiciyi kandırmaya yönelik kıran kırana bir kişilerarası mücadeleye bağlanıyor. Bu mücadelede her şey mubahtır. Yalan, dedikodu, rüşvet, intihal ve aklınıza daha ne gelirse. Yeter ki baştaki yutsun. Zira amaç hayatta kalmak, yaşamda yaşam kalitesini olabildiğince yükseltmektir.
Bir Toplum Nasıl İntihar Eder? / Celal Şengör
“Kâğıdın sabrı müthiş. Ne yazsan kabul ediyor. Saçmaladın, gevezelik ettin, yeter, demiyor. İntihal yaptın, düşünce hırsızsın diye sorgulamıyor. Başta tanrıların sözleri, sırtına taşıyamayacağı kadar yük konmuş hamal, ses çıkarmıyor. Ortalık kötü kitaptan geçilmiyor. Mağazada don, pazarda kereviz alırken daha seçiciyiz. Bir de okumaya başladıkları kitapları bitirmekte ısrar edenler var ya? Çürük meyve olsa kusarlardı. Düşünce saygısızlığında kelime katliamı. Önce herkes Gılgamış’ı okusun.”
Ressamın İsyanı / Gündüz Vassaf
“Diziler sürekli gösterime girip, bir çoğu da kısa süre içinde ekranın çöp sepetine düşünce eskiye rağbet artıyor. Geçmişte gişesi iyi olan, yerli yabancı her filmden ‘esinlenmek’ , hatta doğrudan ‘intihal’, kimseyi rahatsız etmiyor senaristler dünyasında. İzleyici gördüğünü tekrar hatırlamak, hatırladığını tekrar hayal etmek, hüzünlenmek, gülmek, neşelenmek istiyor. Bu durumun bir nostaljiden çok derin bir melankoliye tekabül ettiğini ise kimse fark etmiyor. Hızla değişen bir toplumun fertleri kendilerini, kendilerinin olmadığı bir geçmişte hayal ediyor ve yine, yaşantılarında olmayan bir şimdiki zamana bağlanmak istiyorlar.”
Televizyon Halleri: Dizi Dizi Türkiye / Orhan Tekelioğlu
İntihal ile İlgili Sözler