Yazımız 30 Eylül 2024 tarihinde güncellenmiştir.
6 Eylül 1766, Eaglesfield, Birleşik Krallık doğumlu olan John Dalton, 27 Temmuz 1844, Manchester vefat etmiştir. İngiliz kimyageɾ, meteoɾolog ve fizikçi.
Modeɾn Atom Teoɾisi ile ilgili öncü çalışmalaɾı ve ɾenk köɾlüğü üzeɾine aɾaştıɾmalaɾıyla tanınır.
Oxford Üniversitesi 1832 yılında Dalton’a onursal doktor unvanını verdi, fakat kendisine unvanı kabul etmek için kırmızı bir cübbe giymek zorunda olduğu söylendiğinde çok şaşırdı.
Çünkü bir kuveykır(bağlı olduğu mezhep) için kırmızı yasak renkti. Ancak görevliler onun renk körü olduğunu öğrendiğinde problem çözüldü. Cübbeler ona gri gözükmüştü.
Bu ünlü fizikçini sözlerinden, atomla ilgili yorumlarından ( Türkçe ve İngilizce) bir derleme hazırladık.
Doğru fikir ama zamanı doğru değil.
Tüm homojen cisimlerin nihai parçacıkları ağırlıkla benzerdir, şekil v.b.
Bu yazı şüphesiz ona ilgi duyanlar tarafından ilginç bulunacaktır.
ATOM HAKKINDA
- Bütün maddeler atom adı verilen çok küçük parçalardan oluşur ve bu atomlar bölünemez, var edilemez ve yok edilemezdir.
- Bir elementin bütün atomları şekil, kütle ve hacim gibi özellikleri bakımından birbirinin aynı olmakla birlikte diğer elementlerin atomlarından farklıdır.
- Kimyasal reaksiyonlar farklı element atomlarının birleşmesinden ibarettir. Bu atomlar birbirleri ile basit ve tam sayılarla ifade edilebilecek oranlarla birleşirler.
Örneğin: A + B -> AB ve A + 2B -> AB2 Ayrıca Dalton 20 kadar elementin (hidrojen, azot, karbon, oksijen, fosfor, sülfür, magnezyum …) bağıl ağırlıklarını da hesaplayarak yayınladı. Böylece Yunan düşüncesinden Hristiyanlığa geçen 4 element kuramı tamamen yıkılmış oldu.
The ultimate particles of all homogeneous bodies are perfectly alike in weight, figure
If I have succeeded better than many who surround me, it has been chiefly – may I say almost solely – from universal assiduity.
No new creation or destruction of matter is within the reach of chemical agency. We might as well attempt to introduce a new planet into the solar system, or to annihilate one already in existence, as to create or destroy a particle of hydrogen.
Matter, though divisible in an extreme degree, is nevertheless not infinitely divisible. That is, there must be some point beyond which we cannot go in the division of matter. … I have chosen the word “atom” to signify these ultimate particles.
The cause of rain is now, I consider, no longer an object of doubt. If two masses of air of unequal temperatures, by the ordinary currents of the winds, are intermixed, when saturated with vapour, a precipitation ensues. If the masses are under saturation, then less precipitation takes place, or none at all, according to the degree. Also, the warmer the air, the greater is the quantity of vapour precipitated in like circumstances. … Hence the reason why rains are heavier in summer than in winter, and in warm countries than in cold.
