Yazımız 1 Nisan 2024 tarihinde güncellenmiştir.
Kocakarı Soğukları Sözleri…
Arapça’da “soğuk” anlamına gelen berd ile “yaşlı, ihtiyar kadın” anlamındaki acûz kelimelerinden meydana gelen bir terkip olup “yaşlı kadın soğuğu” demektir. Rûmî takvime göre genellikle 26 Şubat – 4 Mart, milâdî takvime göre ise 11-17 Mart arasındaki günlerde görülen bu soğuklar, Türkiye’de halk arasında daha çok “kocakarı soğukları” adıyla anılır. Bir rivayete göre Âd kavmini helâk eden rüzgâr bu günlerde ortaya çıkmıştır. Arap folklorunda “eyyâmü’l-acûz” (yaşlı kadın günleri) denilen bu yedi günün adları şöyledir: Sın, sınnebr, vebr, el-âmir, el-mü’temir, el-mu‘allil, mutfi’l-cemr. Ancak bazı kaynaklar bu günlerin sayısını beşe indirirken bazıları da sekize çıkarmış, ayrıca “eyyâmü’l-acûz” yerine “eyyâmü’l-acüz” ([kışın] son günleri) tabiri de kullanılmıştır. Bazı yörelerde veya eyyam-ı husum da denir.
Ama en çok kullanıla hali Kocakarı soğuklarıdır. “Kocakarı soğukları” dediğimiz bu döneme eski insanlar çok tecrübelerle bu “Berdü’l-acüz” adını vermişler. Doğru yazılışı berd olan kelime yöresel olarak Beldir olarak da okunmaktadır.“Acüz” omurgamızdaki “kuyruk sokumu” dediğimiz son kemiğin adı olduğundan böyle bir benzetme yapmışlar. Yani soğuğun kuyruk sokumuna kadar girdiği bir benzetme söz konusu.
Kocakarı soğukları ve bu soğukların yaşandığı Mart ayı ile ilgili sözlerden bir derleme hazırladık…
Kocakarı Soğukları Sözleri
“Mart ayı, dert ayı”
“Beldir aciz, yer gök taciz”
“Üçü şubatta, dördü martta”
“ Mart çıkmadıkça dert çıkmaz.”
“Bu soğukları çok kocakarı öldürür…”
“Martta açan çiçek torbaya girmez.”
“Kocakarının soğuğu, teper tandıra tavuğu”
“Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.”
Berdü’l-acüz Sözleri
“Martın onundan, şubatın sonundan korkulur.”
“Mart martlığını gösterir, koca öküzün boynuzunu karlatır.”
Kırkikindi yağmurlarının, pastırma yazının, kocakarı soğuklarının, filizkıran ve kırlangıç fırtınasının zamanında yaşandığı, cemrelerin vaktinde düştüğü o yıllarda yazdan güze yavaşça geçilir, okul mevsimi gelirdi. Sanki yılın ilk ayı ocak değildi de, okulların açılmasıyla birlikte hayatın ritmi değişeceği için eylüldü.
Ayfer Tunç
Şair Haşmet, Koca Ragıp Paşa ile birlikte dolaşırlarken Şair Fitnat Hanımı hizmetçisiyle birlikte giderlerken görür. O sırada kocakarı soğuğu olduğu için hava çok soğuktur. Şair Haşmet, Fitnat hanımı kızdırmak için: “Şu kocakarı ortalığı dondurdu” der. Fitnat Hanım bu lafın altında kalmaz. Kocakarı soğuğunun arkasından gelecek öküz fırtınasını kasteder gibi yaparak taşı gediğine kondurur: “Merak etmeyin efendim. Arkasından öküz geliyor” der.
Sümer’den Babil’e, Hitit’ten Frigya’ya buralarda yaşamış bütün halkların zamanlarıyla yapılmıştır “Anadolu’da Yeni Yıl”; çünkü Anadolu coğrafyasının kendi “Halk Takvimi” vardır. Kırkikindi yağmurları, kocakarı soğukları, çaylak fırtınası, karakoncolos, zemheri, hıdrellez, cemreler… Bunlar ve daha niceleri Anadolu insanıyla gök olayları, doğadaki değişimler arasındaki o derin ilişkinin adları değil sadece. Aynı zamanda meteoroloji dahil göğü ve yeri inceleyen bilim dallarının da devraldığı en görkemli miraslardan biridir.
Kolektif