Yazımız 10 Haziran 2024 tarihinde güncellenmiştir.
Kudüs Sözleri…
Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın ve Hz. Muhammed (S.A.V) in Miraca yükselirken üzerine bastığı taşın ve bu taşın etrafına yapılan Kubbet-üs Sahra’nın da içinde bulunduğu, yıllar süren acı ve gözyaşlarıyla yoğrulan kadim şehir Filistin ve bağrındaki Kudüs ile ilgili sözlerden bir demet hazırladık…
Yazımızın sonunda Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra ile ilgili bilgilendirme bulabilirsiniz.
Ramazan hürmetine Ya Rabbi Doğu Türkistan’daki soydaşlarımız Uygur Türkleri ile Kudüs’teki dindaşlarımıza ve tüm mazlumlara yardım eyle…
Kudüs Sözleri
Kudüs’süz ve İstanbul’suz aşk yoktur.
Çocuklar uyurken susulur, ölünce değil..
İsrail diye bir devlet yok ki başkenti olsun..- Kim Jong-un
Filistin, ben seni unutsam, sen beni unutur musun? Nuri Pakdil
Yakındır sonsuz özgürlüğün… Yakındır ey Mirac’ın anahtarı…
Daha yürümeyi öğrenmeden, ölmeyi öğrenen bebeklerin şehri Gazze..
Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki? (Selahaddin Eyyûbî)
Kudüs’ü savunmak, gerçek bağımsızlığı savunmaktır. (Nuri Pakdil)
“Kudüs… Bir sınav kağıdı… Her Mü’min kulun önünde…” (Cahit Zarifoğlu)
Kalbimin yarısı Mekke’dir, yarısı Medine. Üzerinde bir tül gibi Kudüs vardır.
Kudüs bizler için, Selahaddin’in rüyası, Kanuni’nin mirâsı, Abdülhamid’in davasıdır.
Ya Rabbî! Miraca şahitlik ettirdiğin Kudüs’ün, özgürlüğüne de bizleri şahit kıl!
Önce yüreklerimizdeki Kudüs’ü işgal ettiler. Biz savaşı önce kendimizde kaybettik. (Cahit Zarifoğlu)
Yıkılasın İsrail! Enkazını göreyim! Sana ülke diyenin, yüzüne tüküreyim! (Necip Fazıl Kısakürek)
“Ey kavmim! Allah’ın size yazdığı kutsal toprağa girin. Sakın ardınıza dönmeyin. Yoksa ziyana uğrayanlar olursunuz.” Maide 21
Yolculuk ancak şu üç Mescitten birisine ibadet için olur. Benim şu Mescidime, Mescid-i Haram’a ve Mescid-i Aksa’ya”
(Müslim, Hac, 15/ 415,511.512. Buhari, Mescid-i Mekke,1. Savm 67, Ebu Davut, Menasik 94; Tirmizi, Salat 126; Nesai, Mesacit,10.)
Bir gün gelecek İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki,bütün hayatı gözlerinin önünden GAZZE ŞERİDİ gibi geçecek (Necmettin ERBAKAN)
Ah, Filistin’im! Ne zaman özgür kalacaksın? Ne zaman zalimin zulmünden kurtulacaksın? Ne zaman çocuklar oynayacak?
Mirac’taki ilk durak olan Mescid-i Aksa
Kirli ellerde mahkum, uyu kalbin rahatsa
Bir kız çocuğu ip atlarken, havaya sıçradığında daha yere inmeden, iki melek kolundan tutup başka dünyalara götürüyorsa, işte orası Filistindir..
Ağaçtan elma düştü, Newton yerçekimini keşfetti.
Binlerce Filistinli toprağa düştü, kimse insanlığı keşfedemedi..
Acı diyorum efendim, acı da evrensel olmalı.
Bir çocuğun eline diken batsa, dünya yanmalı..
Burada top atılınca iftaradır davet.
Gazze’de top atılınca vaktidir şehadet.
Birinde oruç açılır, diğerinde cennet..
Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.” İsra suresi 1
Dua, Filistin meselesinde farazi bir iş değildir. İstediğimizde yapacağımız ve istediğimizde bırakacağımız ihtiyari bir iş değildir. Dua, zaferin temellerinden biridir ve sağlam ve sabit kalmanın kesin nedenidir. Ragıb es-Sercani
TARİHİ BİLGİLENDİRME
3 dinde de kutsal sayılan ve Beytül Makdis diyede adlandırılan Kudüs şehrindeki Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa ile Hz Muhammedin Miraca çıktığı zaman üzerine basıp göğe yükseldiği Muallak Taşının etrafına o hatırayı korumak adına yapılan minik mescidin yani Hz Ömer caminin daha sonra genişletilip altın sarısı kubbesi ile ihtişamlı bir yapıya dönüşen Kubbet-üs Sahra karıştırılmaktadır.
Mescid-i Aksa açık yeşil tonunda minik kubbesi ile sade bir görünüme sahiptir. Kubbetüs Sahra ise altın sarısı geniş kubbesi ve çinileri ile göz alıcıdır. Resimlerde genelde Mescidi Aksa diye Kubbet-üs Sahra konmaktadır. Aşağıdaki resimde görüldüğü üzere iki farklı tarihi yapı vardır.
Mescidi Aksa kökü çok eskilere dayanan bir mabedin kalıntıları üzerine yapılmıştır.
Hz Süleyman mabedinden kalan batı duvarına bitişik olan Mescidi Aksa dörtgen şeklindedir ve şu andaki halinin yapılış tarihi 638 yılıdır. Kudüs fethi sonrası Hz Ömer tarafından yapılmıştır.
Mescid-i Aksanın üzerinde bulunduğu Süleyman Mabedi Babiller-Persler-Romalılar gibi devletlerin bu toprakları işgali sırasında kısmen veya büyük bölümü yıkılmıştır. Hz Ömer Kudüs’ü fethettiğinde bu mukaddes tapınağın kalıntılarının olduğu yerde ilk namazı kılmış ve buraya tapınaktan kalan batı duvarının yanına şu andaki Mescid-i Aksa’yı yaptırmıştır.
Kubbet-üs Sahra ise tarihi bir yapı olmakla beraber Mescidi Aksaya göre yeni sayılır. Hz Ömer peygamberimizin üzerine bastığı düşünülen Muallak Taşı’nın hatırasanı korumak için minik bir mescid yaptırmış ve bu taşı korumak istemiştir. Emeviler döneminde ise bu minik mescid merkezde kalacak şekilde yapı genişletilmiş ve şu andaki hali olan geniş kubbeli halini almıştır.
Emevi halifesi Abdülmelik b. Mervan tarafından 689-691 yılları arasında inşa ettirilen yapı, Kudüs’ün fethinden sonra Hz. Ömer tarafından yaptırılan mescidin yerine inşa edildiği için “Ömer Camii” olarak da bilinmektedir. Kubbetüs Sahra mimari özellikleri ile eşsizdir. Düzgün bir sekizgen üzerine inşa edilen esas camii, Hacer-i Muallak taşının üzerindedir. Çevresinde 16 penceresi bulunan bir kasnağı vardır. Gösterişli bir kubbeye sahiptir. Kubbesinin çapı 20,44 m olup 35 m. yüksekliğindedir.
Kubbe önceleri ahşaptır ve üstü kurşunla kaplıdır ancak daha sonra Kanuni Sultan Süleyman bu kubbeyi altın ile kaplatmıştır. Kubbe kasnağı ise çinilerle kaplıdır ve kasnakta isra suresinden ayetlerin yer aldığı sülüs bir yazı kuşağı bulunmaktadır.
