Yazımız 21 Kasım 2024 tarihinde güncellenmiştir.
Lodos ile İlgili Sözler…
Lodos; kökeni Rumca dilinden gelmektedir.
Güneybatıdan, sıcak ve çok kez fırtına niteliğinde esen bazen de yağış getiren yerel rüzgârlara verilen ismdir. Güneybatı 225°’lik yönden eser.
Türkiye’de, gezici siklonların içeriye daha çok sokulduğu kış mevsiminde çok görülür ve siklonların sıcak cephesinin geçişini izler. Sıcaklıkların yükselmesine neden olur. En sık aralık ayında görülür.
Lodos, yoğun olarak Marmara, Ege ve Doğu Akdeniz’de esmekle beraber, zaman zaman Adriyatik Denizi’ni de etkiler. Lodosun, beraberinde taşıdığı mineraller ve toz sebebiyle insanlar üzerinde baş ağrısı, halsizlik, nefes darlığı, göz kanlanması gibi bir dizi etkiye yol açtığına inanılır.
Lodosla ilgili alıntılardan bir derleme hazırladık…
Lodos ile İlgili Sözler
Lodosa çevirmek (Deyim) :
Hava soğukken lodosla ısınmak.
“Lodos çıktığı vakit, deniz cömert olur … ”
Eğer gece üşürse hangi lodos onu ısıtabilir ki. Enis Akın
Demir atmak istediğim ıslak limanlarda lodos var. Oğuz Atay
Lodosun gözü yaşlı olur (Atasözü)
Güneyden veya güney batıdan esen rüzgâr, ardından çoğunlukla yağış getirir.
“Dinmiş lodosların uğultusu içinde / İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı” – O. V. Kanık
Savrulur hafif esen rüzgarla tüm yaşanmışlıklar. Geride lodos kalır yüreğimizde. Geride pişmanlıklar…Songül Ünsal
Nasıl da dolu günlerim.
Güz gelmiş.
Tabiat yıkım içinde.
Denizde lodos.
Buram buram sarı yapraklar.
“Lodos İstanbul ‘un hem afeti, hem de lezzetidir. Her mevsimde emsalsiz bir kuyumcu, yahut çok kıskanç veya belâlı bir âşık gibi ortaya çıkar.”
Lodos balığı : Alık, sersem, şaşkın, ne yaptığını bilmez hâlde dolaşan (kimse). Lodos estiğinde sersemleyip kolayca avlanan balık.
Denize öyle yakınım ki, lodos fırtınalarında evim sanki bir tekne oluyor, pupa yelken gidiyor dalgaların arasında.
Mina Urgan
Günlerce, gecelerce yağan yağmurdan için üşür, sürekli ıslakmış gibi hissedersin.
Elini sürdüğün her şey ıslaktır sanki. Hava bir poyraz olur, bir lodos. Deniz dalgalı, günler karanlık…’
Zülfü Livaneli
yaslı lodos karanlıkları arasındayım
martılar çıkar gözlerime iç denizlerimden
dünya değişir bir tırtıl gibi kendiliğinden
ne zaman kanatlandığını anlayamadığım
Seneler öylesine vefasızdır ki, yalnız dışarıda lodos, poyraz, karayel değişe değişe eser. Halbuki insan günleri hiç değişmemecesine sürüklemektedir.
geceleyin ışıkları söndürdüğün zaman
benim şiir kitaplarından sızan aydınlık
elinde uyuyakaldığın heyecanlı roman
pancurların çarpıldığı lodos geceleri
rüzgârın değil benim / pencerendeki ıslık
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Dersaadete yeni atanan bir yabancı diplomat Cevdet Paşa’ya sormuş:
-İstanbul’un havası nasıldır, diye … Cevdet Paşa da en kestirme cevabı vermiş:
-Lodos eser yaz olur, poyraz eser kış olur.
Eski İstanbul’da lodosun hüküm sürdüğü günlerde kadılar “Lodos, muhâkeme kâbiliyetimizi bozar da adâlete uymayan bir karar veririz” endişesiyle herhangi bir karar vermekten kaçınırlar; kararı poyrazlı bir güne ertelerlermiş.
Üsküdar Ah Üsküdar, Ahmed Yüksel Özemre
İstanbul rüzgar rüzgar sevdiğim..
Kah bir lodos denizlerde esen;
Ilık mı ılık..
Kah ustura gibi bir deli poyraz..
Bırak saçlarını rüzgarlarına İstanbul’un;
Bu şehirde aşksız ve rüzgarsız yaşanmaz..
Koyuldu işine. Kabloyu bağlamış, motoru çalıştırmıştı. Uçak yavaş yavaş yükseliyordu. Oooh! . .. Kurtulmuştuk. Yol aldıkça sert bir lodos uçağımızı göğüslüyordu. Çeyrek saattir sıra kavak ların üstünde demirlemiş gibiydik. Ne ileri ne geri’ Lodos biraz daha hızlansa uçak kıçın kıçın kalktığımız hava alanına kayacak tı?
Tam pencereme yakın bir dut ağacı vardı. Aşağı yukarı yaz kış pencereyi açık bırakırdım. Ne serin, ne tuhaf rüzgarlar eserdi. Vapurlarda da çalıştığım için rüzgarları kokularından lodos, poyraz, karayel, günbatısı diye tefrik eder, tanırdım. Ne rüzgârlar battaniyemin üzerinden acayip birer rüya gibi gelip geçtiler.
Daha iyi ya da daha kötü, her biri bunu kendisi bilecek. İçeriden ve bazen dışarıdan bir tufan, bir lodos, geçer üstümüzden ve hayatımızı yıkılan ağaçlar, çökmüş çatılar, antensiz teraslar ve enkazlar arasında buluveririz ve gün gelir bu yıkıntılardan çok azı kalır geriye. Çünkü yeniden inşa ederiz herşeyi. Elbette diktiğimiz yeni ağaçlar farklı yerlerde olacak ve serpilip büyümeleri zaman alacak. Üstelik enkazlar arasında hiç kimsenin yüreğinden ve aklından silemeyeceği yıkıntılar da olacak ama yeniyi kurma işi durmayacak.
Kırık Köşeli İlkbahar, Mario Benedetti
Lodos ile İlgili Sözler