Yazımız 1 Eylül 2024 tarihinde güncellenmiştir.
Malazgirt Zaferi Kutlama Mesajları…
Bugün 26 Ağustos. 1071 tarihinde Anadolu’nun kapılarını Türklere açan Malazgirt Zaferi’nin 953.yılı. Bu kutlu zaferle ilgili kutlama mesajlarından bir derleme hazırladık.
Bu zaferle ilgili kısa bir bilgilendirme yazısını sayfamızın sonunda bulabilirsiniz.
Malazgirt Zaferi Kutlama Mesajları
Bizlere Anadolu’nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümü kutlu olsun.
Sultan Alparslan ve kutlu askerlerini, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, tüm halkımızın 26 Ağustos Malazgirt Zaferi’ni kutluyorum
Malazgirt’ten bir gedik açıp, bize bu Vatan’ı Yurt eden ecdadın ruhları şâd, mekânları Cennet olsun.
Malazgirt Zaferimizin 953. yılı kutlu olsun. Köklerimize sarıldıkça bizi kimse yıkamayacak. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
Küçük bir kıvılcım zannedersin Malazgirt’i, Armağan etti Fatih’e büyük fethi. Malazgirt Zaferi kutlu olsun.
Malazgirt Zaferi Kutlama Mesajları
Anadolu’yu yurt edinmemiz için kapıları açan atalarımıza ve şehitlerimize rahmet olsun. Malazgirt Zaferi kutlu olsun.
Malazgirt zaferiyle Anadolu ebedi sahiplerine kavuşmuştur. Selam olsun Sultan Alparslan’a ve bozkırın yağız atlılarına…
Malazgirt Zaferi sadece bir meydan savaşı zaferi olarak değil Anadolu’da Türk devletinin kuruluş yılıdır. Malazgirt Zaferi kutlu olsun.
1071, Malazgirt’ten bir gedik, Açıp girdik, bu toprağa yurt dedik. Bedel ise, bedelini ödedik, Bu memleket bizim, bu vatan bizim. Malazgirt Zaferi kutlu olsun.
Malazgirt, sadece bir zafer değildir. Anadolu’nun ebedi yurdumuz olacağının tapusu ve Peygamberin takdiri ile taçlanacağı bir mühürdür. Malazgirt Zaferi’nin 953. yılı kutlu olsun.
Alparslan ile Anadolu’ya geldik, Fatih ile İstanbul’u aldık Atatürk ile son imzamızı attık. ANADOLU TÜRK TOPRAĞIDIR diye… Malazgirt Zaferi kutlu olsun.
Bir Cuma sabahı, semaya karşı Malazgirt’te elli dört bin er, Bestelediler en güzel marşı, “Allahü Ekber! Allahü Ekber! Malazgirt Zaferi kutlu olsun.
26.Ağustos… Bir Cuma günü… 953 yıl önce bugün, Malazgirt Zaferi ile Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne Anadolu’nun kapıları ardına kadar açıldı. Kutlu ve mübarek olsun.
Malazgirt Zaferi Kutlama Mesajları
Bizlere bu toprakların kapılarını açan Sultan Alparslan ve kutlu askerlerini, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, tüm halkımızın 26 Ağustos Malazgirt Zaferi’ni kutluyorum.
Malazgirt Zaferinin 953. yıldönümünde büyük Hakanımız Sultan Alparslan’ı rahmet ve minnetle yad ediyorum. Kanlarıyla destan, cesaretleriyle tarih yazarak bize vatan bırakan tüm şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun.
Bu zafer, zaferler zaferidir. Bu zafer Türk’e 2. anayurdu Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açmış, geleceğini tayin etmiştir. Türkiye’nin kurulmasını sağlayarak, tüm dünya tarihini kökten değiştirmiştir. Malazgirt Zaferi kutlu olsun.
Zafer Haftası vesilesiyle, Sultan Alparslan ve Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle yad ediyor, Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin tüm mensuplarını ve vatandaşlarımızı en kalbi duygularımla selamlıyorum
Her parçası ayrı güzelliklere sahip olan Anadolu coğrafyası, Malazgirt Zaferi ile vatanlaşmaya başlamış, bu coğrafyayı vatan kılma özlemi milletimizin tarihî yürüyüşünü ve yükselişini hızlandırmıştır. Bu duygularla Malazgirt Zaferi’nin Yıldönümü Kutlarım
Anadolu’nun kapılarını ardına kadar Türklere açan, Anadolu Türkiye tarihimizi başlatan Malazgirt Zaferi böyle önemli bir zaferdir. Allah-ü Teâlâ bizlere bu toprakları vatan olarak bırakan tüm şehitlerimizden ve gazilerimizden razı olsun!
Geçmişimizdeki birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunun hep daim olması dileği ile Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümü vesileyle bu vatanin bizlere yurt edinilmesinde canını ortaya koyan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, tüm şehitlerimizi minnetle anıyorum
Malazgirt Zaferi Kutlama Mesajları
Üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen Malazgirt Zaferi’nin ruhu milletimizin hala sinesinde diridir. O ruh, bugün istikbalimizin ve bağımsızlığımızın teminatıdır. Bu inanç ve düşüncelerle Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümünü tebrik ediyor, Büyük Komutan Sultan Alparslan’ı ve şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum.
Sultan Alparslan komutasındaki Türk ordusunun kendisinden sayıca ve silah gücü bakımından üstün olan Bizans ordusunu destansı bir şekilde mağlup ettiği şanlı zaferin 953. yıldönümünü kutlamaktan onur ve gurur duymaktayız. Bu vesileyle Türk’ün büyük zaferi kutlu olsun!
26 Ağustos 1071’de Malazgirt’te kazanılan büyük zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan yolun ilk adımı olmuş, aziz milletimiz bu topraklarda nice şanlı zaferlere ulaşarak, tarihin akışına yön vermiştir bu vesileyle Malazgirt Zaferinin 953. Yıldönümü kutlarım.
Anadolu’nun anavatanımız haline gelişinin yolunu açan Malazgirt Zaferi’nin kazanıldığı ve bugünkü Türkiye’nin kuruluşunda önemli bir dönüm noktası olan Büyük Taarruzun zaferle sonuçlandığı Ağustos ayının son haftasını, Zafer Haftasını ne kalbi duygularımla kutlarım
Sultan Alparslan, asırlar boyunca sürecek olan barış, hoşgörü ve sevgiyi esas alan ortak yaşam kültürünün temellerini atmıştır. Bugün bizleri güçlü kılan, önümüzde çıkan her zorlukla mücadele azmimizi artıran, farklılıklarımıza rağmen bir bütün olmamızı sağlayan kararlılık, 1071’de sergilenen kararlılık ve o güne hakim olan şuurun bugüne yansımasıdır bu vesileyle Malazgirt Zaferinin 953. Yıldönümü kutlarım.
Malazgirt Zaferi Kutlama Mesajları
SULTAN ALPARSLAN VE MALAZGİRT ZAFERİ İLE İLGİLİ ENFES BİR DEĞERLENDİRME
“Malazgirt’te bileğinin kuvvetiyle, dehasının zoruyla bize bu aziz vatanın kapılarını açan Alparslan’ı, muharebe emri vermeden evvel hangi kuvvetler ziyaret etti ve ona neler gösterdi? Üç kıtada genişleyecek yeni bir Roma’yı kurmak üzere olduğunu, talihini, avuçları içinde taşıdığı milleti, yeni bir tarih ve coğrafyanın emrine verdiğini, yeni bir terkibin doğmasına bir çınar gibi yetişip kök salmasına sebep olduğunu acaba hissetmiş miydi? Hiç tanımadığı dehalı çocuklar müstakbel zaferlerin kumandanları, henüz söylenmemiş şiirlerin şairleri, henüz yükselmemiş şaheser yapıların mimarları, henüz duyulmamış nağmelerin bestekârları etrafında henüz açmamış bir lecrin gülleri gibi dolaşmıyorlar mıydı? Gözlerinde Sultan Hanı’ndan, İnce Minare’den bir hayal yok muydu? Eğer yokduysa, bütün bunlardan habersiz, bu müjdeleri içinde konuşur bulmadan o büyük işi nasıl yaptı? Nasıl on senede Malazgirt’ten Akdeniz kıyılarına, bu toprağın tanımadığı ve tatmadığı bir ideali taşıdı? Fatih’in İstanbul fethinden evvelki uykusuzlukları, Bâkî’nin ve Nedim’in, Neşatî ve Nâilî’nin Sinan’la Hayreddin’in, Kasım’ın Itrî ile Dede’nin, Seyyit Nuh’la Tab’î Mustafa Efendinin ve daha yüzlerce onlara benzeyenlerin dehalarına yüklü bir kaderi kendisine taşımasından gelen bir sabırsızlıktan başka ne olabilir? Ve eğer o mübarek ağrı olmasaydı bütün bu eserler nasıl doğarlar, hangi mucize ile eski hayat ağacı yeni meyvalarla donanırdı? Mustafa Kemal ve arkadaşlarını Anadolu yollarında dolaştıran, binbir güçlükle güreştiren yapıcı ve yaratıcı ağrı, Malazgirt’in ve büyük fethin başladığı işi asırlar boyunca devam ettirecek ve nasıl Sinan ile Nedim’i, Yunus ile Itrî’yi muzaffer rüyalara borçlu isek, gelecek çağların şerefini yapacak olan isim ve eserleri de İnönü’nde, Sakarya ve Dumlupınar’da harita başında geçen uykusuz gecelere ve bu gecelerin ağır yükünü kemik ve kanı pahasına taşıyan isimsiz şehit ve gazilere borçlu kalacağız. Ankara Kalesi bu akşam saatinde bana bir milletin, tarihinin ne kadar uzun olursa olsun, birkaç ana vak’anın etrafında dönüp dolaştığı, birkaç büyük ve mübarek rüyaya, yaratıcı hamlenin ta kendisi olan bir imanın devamına bağlı olduğunu bir kere daha öğretti.”
Ahmet Hamdi Tanpınar
MALAZGİRT ZAFERİ KISA BİLGİLENDİRME YAZISI
Türklere Anadolu’nun kapılarını sonuna kadar açan büyük zafer.
Bizans, Romen Diyojen komutasında en az 200.000 kişilik bir ordu kurup, 13 Mart 1071’de Konstantinopolis’ten ayrıldı. Alparslan ünlü veziri Nizamülmülk’ü Hamedan’a göndererek, tedbir almıştı. Büyük muharebeye hazırdı.
Bizans ve Türk ordusu 26 Ağustos 1071 tarihinde, Malazgirt Ovası’nda karşı karşıya geldiğinde, beyaz kıyafetler içinde beyaz atının üstündeki Alparslan, ordusunu dört gruba ayırmıştı. Merkez, yani orta kısımdaki kuvvetlerin başında Alparslan vardı. Esas kuvvetlerse sağ ve sol yanda bulunuyordu. Bunlar savaş sahasının yanlarındaki tepelerde mevzilenmişlerdi. Dördüncü grup kuvvetlerse zamanı gelince kuşatma harekâtına girişerek düşmanı arkadan çevireceklerdi. Günlerden Cuma günüydü ve Alparslan’ın bütün ordusu 50.000 kişiydi.
Alparslan savaş öncesi ordusuna şu şekilde seslendi:
“Askerlerim! Kâfirlerin sayısı hesap edilemeyecek kadar çoktur. Onların yanında mancınıklar ve pek çok savaş aletleri vardır. Muvaffak ve muzaffer olmak istiyorsak, düşmanın içine girmemiz, onlarla göğüs göğüse savaşmamız, mancınıkları kurmalarına, savaş aletlerini kullanmalarına müsaade etmememiz gerekir. Sayımız az olsa da, ben minberlerde hem bize hem de Müslümanlara dua edilen bu vakitte düşmana saldırmak istiyorum. Bu vakit bütün minberlerde İslam orduları için dua edilen bir vakittir. Halk da bu dualara âmin diyecektir. Belki de Allah onlardan birinin duasını kabul eder. Ya Allah’ın yardımıyla zafere ulaşır, ya da şehit olarak Cennet’e giderim.
İçinizden beni takip etmek isteyenler arkamdan gelsin. Yaşamayı seven ve geri dönmek isteyenler ise kendilerine karşı herhangi bir kınama olmaksızın geri dönebilirler. Burada artık Allah’tan başka emir veren ve yasaklar koyan bir sultan ya da emirlere icabet eden asker yoktur. Ben de sizlerden biriyim ve bugün sizinle beraber savaşacağım. Benim ardımdan gelerek canlarını Allah’a hibe edenler için Cennet ve ganimet, bırakıp gidenler için Cehennem ve sefalet vardır.”
Alparslan Hilal taktiği ile Bizans ordusunu mağlup etmiş ve tarihe altın harflerle yazılan zaferi yiğitleri ile kazanmıştır.
Malazgirt Zaferi sonucunda Anadolu’nun kapıları kesin olarak Türklere açılmış oluyordu. Böylece Anadolu’nun, Türklerin ebedî vatanı olması için en büyük adım atılmıştır. Zaferden sonra Anadolu’da irili ufaklı birçok Türk devleti kurulmuş, Türkiye Cumhuriyetine kadar uzanan Türkiye tarihi başlamıştır.
Aylardan Ağustos, günlerden Cuma,
Gün doğmadan evvel İklim-i Rum’a,
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma,
Yeni bir şevk ile gürledi gökler…
Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu,
Ardında Oğuz’un elli bin tuğu,
Andırır Altay’dan kopan bir çığı,
Budur, Peygamber’in övdüğü Türkler…