Yazımız 22 Nisan 2024 tarihinde güncellenmiştir.
Oktay Rıfat Sözleri…
Türk Şiiri’nin önemli isimlerinden birisi kabul edilir. Orhan Veli Kanık ve Melih Cevdet’le birlikte Garip Akımı’nın kurucularındandır. İlerleyen yıllarda (1955) İkinci Yeni adlı şiir akımına yönlenmiştir. Şiir dışında roman ve oyun türlerinde de çok başarılı eserler vermiştir. 10 Haziran 1914’de Trabzon’da doğdu. Babası, o doğduğu sırada Trabzon valisi olan şair ve dilbilimci Samih Rıfat, annesi Hasan Enver Paşanın kızı Münevver Hanımdır. Şair Nazım Hikmet’in kuzenidir.
18 Nisan 1988 de vefat eden şairin şiirlerinden yaptığımız alıntılardan bir derleme hazırladık…
Oktay Rıfat Sözleri
Köşe başını tutan leylak kokusu Yakamı bırak da gideyim
Güzel şeyler düşünmeme rağmen, ağlamak geliyor içimden…”
”…Rastlantıdan kaçma. Rastlantının kucağına düş, o senden akıllı..”
Nedir ki bu mavilik deme pencerenden görebildiğin kadar göğün kıymetini bil
Ama ben eski zaman aşığıyım. Sevmek kadar katlanmak da gelir elimden.
Mutluluk bir çimendir bastığın yerde biter, yalnızlık gittiğin yoldan gelir.
Sen kimsin sorusuna insanım demek yetmiyor. İnsansın ama ne tür bir insan!
“Güven tamdır, ölçüsü derecesi olmaz, hepsi birden kaybedilir. Bir parçası değil.”
Gökyüzü üç beş bulut ve akşam garipliği. Başka neyimiz kaldı ki şu yalan dünyada!
Bir çay yap, Niko, demli olsun.
Koyulsun kederimiz! Efkarlıyım bugün!”
Toplumsal sorunlarla temelli ilgilenebilecek kadar kişisel sorundan yoksun insanlara imreniyorum.
Buraları rüzgar, buraları yağmur,
Sol omzuna güneşi asmadan gelme!
Açık konuşulmuyor bizde. Hep birtakım hesaplar içindeyiz. Herkes birbirinden korkuyor.
Aldığın nefesin kıymetini bil..
Güneş yalnız dirileri ısıtır
Güneşin kıymetini bil
Korkmuyorum Sizler gibi ölümden. Çünkü ;toprağa karışınca, Tekrar ağaç olmanın çaresini bilirim!
Çok çektim, çok! İnsan bu dünyaya çekmek için gelir. Tanrı insanları acı ile dener. Bir fideliktir burası. Cennet bahçesinin fideliği. İyi fideyi kötüsünden bu dünyada ayırt eder Tanrı. Onun için, ne kadar çekersem çekeyim, gücenmem.
Hep yaşadığımı hatırlatıyorum kendime. Diyorum ki işin acele Bir gün ne eI kalacak tutmak için Ne yürümek için bacak Ne buutların seyri ne de bir hatıra dünyamızdan Çünkü hatıralar kuşlar gibi DaI ister konacak.