Yazımız 30 Eylül 2024 tarihinde güncellenmiştir.
Ömer Muhtar Sözleri…
Libya’da işgalci İtalyan güçleri karşısında sergilediği direnişle dünya çapında bir sembole dönüşen ve “Çöl Aslanı” olarak anılan Ömer Muhtar’ın idam edilişinin üzerinden 93 yıl geçti. Ömer Muhtar, İtalya’ya karşı yürütülen Libya direnişinin öncüsü olan Libyalı lider ve devlet adamı. Ömer Muhtar’ın sözlerinden bir demet hazırladık..
Ömer Muhtar’ın hayatı hakkında bilgiye yazımızın sonunda ulaşabilirsiniz.
Ömer Muhtar Sözleri
Biz asla teslim olmayız. Ya kazanırız, ya ölürüz. Bizden sonraki nesillerle de savaşacaksınız. Bana gelince, ben cellâtlarımdan daha uzun yaşayacağım
Çocuklarınıza sütle birlikte Kurandan öğütler verin boyları büyürken kalpleri ve bakış açıları da büyüsün.
Hüküm ve karar yalnız Allah’ındır. Sizin bu sahte ve uydurma hükmünüzün hiçbir geçerliliği yoktur. “İnna lillah ve inna ileyhi raciun” (Biz Allah’ın kullarıyız ve sonunda ona dönücüleriz.”
Savaşıyoruz, çünkü düşmanı bu topraklardan atıncaya ya da bu uğurda ölünceye kadar imanımız ve özgürlüğümüz için savaşmak zorundayız. Başka yolu yok. Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz. Kadınlarımızı, çocuklarımızı Mısır’a gönderdik ki, Allah bizi ölüme çağırdığı zaman arkamıza dönüp bakmayalım.
İçi kan ağlayan Ömer Muhtar, ” çocuklar bizi hep iyi, güçlü, emin ve hiç yılmayan insanlar olarak hatırlamalı. Sizi böyle ağlarken görmemeli, kavgamızı onlar devam ettirecekler.”
Ben her isteyenin böyle kolayca yutabileceği bir lokma değilim… Beni kimse imanım, davam ve cihadımdan alıkoymayacaktır. Allah onların iştahlarını kursaklarında bırakacaktır.
Çağrı” filmiyle tanınan Suriyeli yönetmen Mustafa Akkad, “Çöl Aslanı” (1981) filminde Ömer Muhtar’ın İtalyanlara karşı sergilediği mücadeleyi izleyicilerle buluşturdu. Filmden kısa bir sahne
Ses versin Seyyid Kutub, Ömer muhtar , Malik el Şahbaz
Ses versin Kafkasya’dan kartal Şeyh Şamil
Ve savaş meydanında meleklerle saf saf son namaz
Ey aşktan gelen kuşlar ey ebabil
Artık canlarımız hiç bir zindana sığmaz
Artık intikam vakti ey kardeşim Habil
Sıtkı Caney
İtalyan Subay: Ne dersin İtalyan hükümeti büyük alicenaplığını takınarak senin hayatını bağışlarsa hayatının geri kalan yıllarını huzur ve barış içinde geçireceğine söz verebilir misin?
Ömer Muhtar: Vallahi sizler memleketimden çekip gidinceye kadar seninle ve senin güruhunla savaşmaktan bir an bile vazgeçmeyeceğim. bu uğurda ölümse akıbet, hoş geldi sefa geldi…ve insanını kalbindekini bilen Cenab-ı Hakk’a yemin ederim ki şu anda ellerim bağlı olmasaydı bu yaşlı ve bitkin halimle bile, çıplak ellerimle seninle boğuşmakta bir an bile tereddüt etmezdim.
ÖMER MUHTAR HAYATI
Ömer Muhtar, 1862 yılında, Batnan, Libya’da dünyaya geldi. Muhtar, Cağbub’da bulunan İslami Bilimler Akademisi’nde din eğitimi aldı.
Üniversiteden mezun olduktan sonra Kasur imamlığına getirilen Ömer Muhtar, bu görevi 1911 yılına kadar devam ettirdi. Bu tarihte, İtalya’nın Osmanlı hakimiyetinde bulunan Libya’ya saldırmaları üzerine, Senusi tarikatı şeyhi olan Ahmed Şerif es-Senusi’nin önderliğinde başlayan direniş hareketlerine katıldı. Fakat direniş çabaları ve Osmanlı’nın müdahaleleri İtalyan’ları geri püskürtmek için yeterli olmadı ve de Osmanlı-İtalya arasında imzalanan Uşi (Ouchy) antlaşması sonucunda, 18 Ekim 1912 tarihinde Trablusgarp Savaşı, İtalya’nın galibiyeti ile sona erdi.
İtalya hükümeti yerel yönetimleri değiştirerek, 1922 tarihinde faşist yönetimi Libya’ya getirdi. Libya’nın hızlanan sömürgeleşme süreci, Ömer Muhtar’ı tedirgin ediyordu; o da 1923 yılında, Berka civarında etrafına topladığı yerli halkla beraber direniş hareketlerine başladı.
Savaşlardaki başarılarıyla “Çöl Aslanı” lakabını alan Muhtar, ilerlemiş yaşına rağmen İtalya’ya karşı 22 yıllık mücadelesi boyunca birçok işgal valisini mağlubiyetle ülkesine gönderdi.
Her ne kadar eğitimi Kuran’ı öğretmek üzerine olsa da, Ömer Muhtar aynı zamanda iyi bir çöl savaşları stratejistiydi. Yeşil Dağ (Ghebel Akhdar) çevresinde konuşlandırdığı yerel aşiretleri, sayıları 100 ila 250 arasında olan küçük gruplar halinde bölerek İtalyan işgalcilere karşı etkili bir gerilla savaş taktiği uyguladı ve düşmana büyük kayıplar verdirtti.
Muhtar’ın liderlik ettiği Senusi birlikleri mücadelesine devam etti ancak yerel halktan İtalyanlarla iş birliği yapanlar ve İtalya hava kuvvetlerinin saldırılarıyla, Muhtar, 11 Eylül 1931’de Slunta bölgesinde pusuya düşürüldü, yaralandı ve yakalandı.
Aynı gün toplama kamplarından getirilen binlerce Libyalının gözleri önünde gayet sakin ve korkusuzca idam sehpasına çıktı. Fecr suresinin son ayetlerinden:
“Ey huzura ermiş nefs! Razı edici ve razı edilmiş olarak Rabbine dön” ayetleri dilinde virdi zebandı…
Özgürlüğü için her şeyi göze aldığı yeşil dağlara son bir kere daha baktı ve bir milleti yetim bırakarak 16 Eylül 1931’de ebedî âleme doğru kanatlandı…
ALLAH Ömer Muhtara, yiğit Dedemize, gerçek Müslümana Rahmet etsin..