Bugün perşembe. Oğuz Atay’ın bir türlü sevemediği, kimilerinin de pazar gününün habercisi sayıldığı için sevdiği haftanın ortasındaki dördüncü gün.
Bu yazımızda içinde perşembe geçen sözlerden ve şiirlerden bir demet hazırladık.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR…Hicri Yılbaşı Mesajları için TIKLAYINIZ
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir
(Atasözü)
…Güneş bundan 5 milyar yıl kadar sonra, üç günlük yanılma payıyla, bir Perşembe günü patlayacak.
Evren Avucunda, Christophe Galfard
Perşembe günlerini sevmem.
Sabah sekizden akşam beşe kadar demek istiyorum. Yüz kere, bin kere alt alta yazmak istiyorum: Perşembe günlerini sevmem.
Oğuz Atay
Kırmızı pazartesi,
Sarı salı,
Mavi çarşamba,
Yeşil perşembe,
Mor cuma…
Ve Doğa, renkli tırnaklarını yemeye başladı.
Doğa Tarihi, Hakan Bıçakcı
“İçimde bir boşluk var; perşembe sabahları, okula gitmek istemediğim sırada duyduğum korkuya benzeyen bir boşluk.”
Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay
O yer gittikçe arkamda kalırken günleri saymayı da bıraktım. Benim için bebeğimi elimle gömdüğüm o çukurun başından kalktığım andan itibaren hiç perşembe olmadı.Can Kırıkları, Karin Karakaşlı
An ânı kovalıyor, anlar sonsuzlukta eriyor. Çarşamba perşembeyi, perşembe cumayı sürüklüyor. Kasım, aralık oldu, aralık ocak, ocak şubat olacak. Şubat da mart. Ve biz, karanlığın içinde şu vapur gibi zamanı yara yara ilerliyoruz. Nereye? Bir zamansızlık ülkesine doğru…
On İkiye Bir Var, Haldun Taner
bunca yıl sönmemiş umudum
nisan değilse mayıs
perşembe değilse pazar
Ben Sana Mecburum, Attila İlhan
Öğren de, gece yarısı öğren.
Düşün, düşün de salı’ya kadar düşün..
Son “gece-yarısı”nı ertesi sabah anlamak..
Ve “son salı”yıl çarşamba sabahı sezmek..
Ve bütün bunları perşembe günü düşünmek..
Cuma günü unutmak..
Cumartesi günü hatırlamak..
Pazar günü: Her yer kapalı..
Pazartesi günü.. Gece yarısına kadar uyumak..
Kırılmadık Bir Şey Kalmadı, Özdemir Asaf
N ‘E Y İM BEN
Pazartesi Haydar Ergülen
Salı aydar rgülen
Çarşamba ydar gülen
Perşembe dar ülen
Cuma ar len
Cumartesi r en
Pazar n
İniyorum gün günden
adımdan, şiirimden
‘n’eyim ben
‘n’edir Haydar Ergülen
Haydar Ergülen
(Üzgün Kediler Gazeli, Haydar Ergülen)
Hayatımda öyle çok bavul kapattım ki ben, sonunda hiçbir yere gidemeyen bavullar yapmakla öyle sayısız saatler geçirdim ki, perşembe, benim için gölgeler ve kayışlarla dolu bir gün oldu; çünkü bavul kayışına bakınca gölge görmüş gibi oluyorum, sanki bu kayışlar beni anlaşılmaz, dolaylı bir yoldan, çok incelikli, çok korkunç biçimde cezalandıran bir kırbacın parçalarıdır.
(Bir Sarı Çiçek, Julio Cortazar)
kara taş ak taş üstüne
paris’te öleceğim boşanan yağmurlarla,
anısını şimdiden yaşadığım bir günde.
paris’te öleceğim – bu da koymuyor bana –
belki de bugün gibi, bir güz perşembesinde.
bir perşembe olacak, çünkü bugün, perşembe,
yazarken bu dizeleri durmadan sızlıyor kolum,
ve hiçbir gün, geçtiğim yollarında yaşamın,
yalnızlığı içimde bugün gibi duymadım.
césar vallejo öldü, dayak yiye yiye herkesten,
oysa kimseyi de incitmemişti:
koca sopalarla vurdular,
kalın urganlarla dövdüler;
tanığı perşembeler, kollarında kemikler,
yalnızlık, yağmurlar, yollar…
Çıkın Sokaklara Dünyanın Çocukları, Cesar Vallejo
Hangi Perşembe?
Perşembeler geçiyor baksana,
Daha kaç perşembe geçecek hatırlasana
Demiştin ya gelince perşembeye yazarım sana
Gittin gideli saydım beş perşembe geçti
Anlayacağın perşembeler günleri ardında bıraktı
Haftalar birbirine ulaştı ay oldu, perşembeler de kavuştu
Bir ben sana kavuşamadım
Yine oldu aklım fikrim ölüm,
Sensiz hayat çok zor, her an zulüm
Ben daha beklerim bekledikçe boyumu aşar özlemim,
Ağlarımda göz yaşlarımı gizlerim
Ama sen söyle hangi perşembe geleceksin?
Söyle ki bileyim kaç perşembe daha sensizim?
(Mehmet Pattabanoğlu)