Yazımız 25 Mayıs 2022 tarihinde güncellenmiştir.

Rus edebiyatının dev kalemi olan Tolstoy ‘dan derlenmiş sözler….

 

En güçlü iki savaşçı; sabır ve zamandır.

 

Şikayet ettiğiniz yaşam belki de başkasının hayalidir.

 

Kadın, erkeği kılıçsız zapt eder ve ipsiz bağlar.

 

Kıskançlık, insanı alçaltan ve küçülten bir duygudur.

 

Her şey beklemesini bilen kişiye kendiliğinden geIir.

 

Kötüler, kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar.

 

İnsanın gerçek gücü sıçrayışta değil, sarsılmaz duruşundadır.

 

Güzel bir gülüş karanlık bir eve giren güneş ışığına benzer.

 

Zafer kazanmak barut kokusu almayanlara herhalde çok kolay geliyordur.

 

Güzellik insana cana yakınlık vermez, ama cana yakınlık insanlık insanı güzel yapar.

 

Küçük çocuklar gibi olmazsanız, Göklerin egemenliğine asla giremezsiniz.

 

Ve insan yaşamı sonsuzlukla karşılaştırıldığında sadece bir an olduğuna göre onu da zehir etmeye değer mi?

 

Varlığı bir şey kazandırmayan insanların yokluğu bir şey kaybettirmez.

 

Bir insanı bulunduğu mevkiiyle değil, göz koyduğu mevkiiyle ölçmek gerekir.

 

Biz hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz.

 

Bozuk para insanın cebini deler, bozuk insan da kalbini. Bu yüzden ikisini de harcayın gitsin.

 

İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir.

 

Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır.

 

 

Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.

 

Bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler, her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.

 

Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez.

 

Bil ki, yaşadıklarınla değil, yaşattıklarınla anılırsın.Ve unutma; ne yaşattıysan elbet bir gün onu yaşarsın.

 

Yüz tavşandan hiçbir zaman bir at meydana gelmeyeceği gibi, yüz şüpheden de hiç-bir zaman bir kanıt meydana getirilemez!…”

 

Hayat bizi resmen dört işlemle sınar; Gerçeklerle çarpar, ayrılıklarla böler, insanlıktan çıkarır ve sonunda topla kendini der.

 

Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilimdir, bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir önemsediğin bir bedel ödersin.

 

İnsanlar çok değişti; dikkat etmek lazım. Biriyle el sıkıştıktan sonra, beşi de yerinde mi diye parmaklarını saymak zorundasın.

 

Hayat ne gideni getirir, ne de kaybettiğin zamanı çevirir. Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın, ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın.

 

Bir insanın değeri bayağı kesire benzer: Pay gerçek değerini gösterir, payda kendisini ne zannettiğini. Paydanın değeri arttıkça kesrin değeri azalır.

 

Güneş sadece dağdaki, adadaki, denizdeki ya da karadakiler için parıldamaz. Bizim dünyamız dışında, diğer gezegenleri de aydınlatır. Ayağınızın altındaki zemin yerine, gökyüzüne bakarsanız, tüm bunları anlar ve güneşin sadece sizi ve sizin ülkenizi aydınlatmadığını görürsünüz.”