Yazımız 4 Haziran 2022 tarihinde güncellenmiştir.
Tuz ile İlgili Sözler
Tuz buz olmak
Yaraya tuz biber ekmek
Açık yaraya tuz ekilmez
Tuz ekmek hakkını bilmeyen kör olur
Umut tuz gibidir beslemez ama ekmeğe tat verir. -José Saramago-
Ne tuhaf şey şu özlemek, damla su yok iken, bir avuç tuz yemek.
Şekerden evimiz tuzdan hayallerimiz vardı. Ne yazık ki dün yağmur yağdı.
Belki de aşk; ayranın yanında çikolata yemek gibiydi. Biraz tatlı, biraz tuzlu.
Ne der işit gözü tok kişi, tuz ekmek hakkını gözeten kişi. -Yusuf Has Hacip-
Yarayı açanla, yaraya tuz basan aynı kişi olunca insanın yüreği daha da çok yanıyor.
Arkadaşlar seni sırtından vurduğunda en azından yarana tuz basmazlar. Tess Gerritsen
Tuz, ekmek hakkı, paylaştığımız hoş zamanların hakkı, söylediğimiz güzel sözlerin hakkıdır. Tarık Buğra
Tuz nasıl yemeklere tat veriyorsa, eşyaya niteliklerini veren de insanların düşünceleridir. Anatole France
Yaralarının yerini gösterince oraya tuz basanı değil, yaranın yerini kendisi bulan insanı sev. Songül Ünsal
Sevilme açlığının açtığı yaralar narindir. Düşünmeden ve hissedilmeden söylenmiş her söz, o yaraya tuz basar. Kemal Sayar
“Sevse ki ne yahu. Otuz kâğıtnan avrat mı sevilir bre Mamıd Emmi? Yarın evlenseler mesela, avrat tuz dedi mi, ciğeri cız der! Hele bir iki de çocukları oldu mu, bırak… Halbuki beni sevse…” Orhan Kemal
Tuz-ekmek paylaştığınız bir adam bugün elinizi sıkıyor, yarın ortada hiçbir neden yokken, sırf canı öyle istedi diye, gösterdiğiniz konukseverliğe karşılık, hem de saygıdeğer bir topluluk içinde yüzünüze tokadı yapıştırıyor.
Dostoyevski
Arifler, “Edebin, ekmekteki un, ibadetinse ekmekteki tuz gibi olsun” demişler. İbadeti yerine getirmekle yetinmek değil, ibadeti, ondan daha yoğun ve çok olan bir edebin içinde eritmek anlamına gelir bu. Ahmet Murat
Tuz kadarız. Birbirimizin yarasına merhem olmak yerine, birbirimizin yarasını deşip üzerine tuz biber ekenleriz. Yaralı kuşa kurşun atanlarız yani. Kafka Okur
“Harbediyorum, başkasının harbi. ihtilal yapıyorum, başkasının yararına. kendi yarama tuz basayım derken başkasının yarasına tuz oluyorum…” Attila İlhan
Şimdi sorma bana sensizliği,
Açtığın yaraya kanadıkça tuz bastım.
Sen uykunda rüyalara dalarken,
Ben her gece yokluğuna mum yaktım…
Neşe Ağaoğlu
Viranenin çatısındaki büyük delikten dolunay görünüyor ve onun soğuk ışığı, çatıdan odaya bir buz sütünu gibi inerek aynaya çarpar çarpmaz sanki tuz buz olup kırılıyor, havada uçuşan kıvılcımlı ve ışıltılı kar kristalleri gibi dört bir yana saçılıyordu.İhsan Oktay Anar
“Hayat hepimize biraz tuz, çekecek biraz dert verir. Derdini seçemezsin ve herkesin başına dertler gelir. Ama seçebileceğin bir şey var. Sorunlarınla başa çıkarken bardak kadar dar veya göl kadar geniş olmayı seçebilirsin… Öğüdüm basit oğlum; göl gibi ol.”Judith Malika Liberman
Geçen sabah senin üzüntülü olduğunu söylediler. Dokunsalar ağlayacakmışsın. Dokunmamışlar. Yine de ağlamışsın; dostun gözünden akan bir damla yaşın yeryüzündeki bütün gölleri tuz gölü yaptığını bilmez gibi. Gül ki, acılaşmasın göller. Göl ki, orada demirli kayığımız. A. Ali Ural
İnsanoğlu, tek kılını kaybedeceği yerde vatanını ve padişahını feda etmekten çekinmiyor. Ah şu nefs, her doğruyu yalancı çıkarmaya bakan nefs!.. Nefsimize ait küçücük bir fincanın çatlamasındansa, millet kubbesinin kocaman avizesi tuz buz olmuş, bize vız geliyor! Necip Fazıl Kısakürek
İyileşmek mi istiyorsunuz?
Başınızı toplumun değil, kendinizin önüne eğin. Korkmayın! Buna cesaret edin.
Bir sanat icra edin ve yaranızla yüzleşin.
Nihayetinde tuz, bir mutluluk gözyaşı olabilir.
İzdiham Dergisi
Yaşamdaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu tuzun acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Acın olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış. -Zümra Özyeşil