Yargı Bağımsızlığı ile İlgili Sözler

PAYLAŞ
Yargı Bağımsızlığı ile İlgili Sözler

Yazımız 14 Kasım 2023 tarihinde güncellenmiştir.

Yargı Bağımsızlığı ile İlgili Sözler

Hukuk, yangında kurtarılacak ilk gereçtir.

Sami Selçuk

 

Yargı yetkisi, ulus adına, usulü ve yasası çerçeve­sinde bağımsız mahkemelerce kullanılır.

Mustafa Kemal Atatürk

 

Özel bilgi değil, bağımsız düşünce ve yargı kabiliyetinin gelişmesi en önemli yere yerleştirilmelidir.

Albert Einstein

 

Demokrasi, insan hakları, bağımsız yargı, siyasal hoşgörü gibi temellere de dayanmayan bir ülke uygar ülkeler arasında yer alamıyor.

Mahfi Eğilmez

 

Nasıl ki muhalefetin olmadığı ya da yasaklandığı bir yönetim demokratik sayılmazsa yargı erkinin tam bağımsız olarak yer almadığı bir toplumda da adaletten bahsedilemezdi.

 

Yargı yetkisi, milletlerin bağımsızlıklarının birinci şartıdır. Yargı yetkisi bağımsız olmayan bir milletin devlet oluşu kabul edilemez.

Ali Çimen

 

Adalet, herhangi bir güç sahibinden, zenginden , iktidar veya muhalefetten taraf olamaz. Bunun için hâkimler bağımsız, tarafsız, bilgili, güvenilir, korkusuz ve özgür olmalıdır.

Hasan Turgut

 

Pekçok Çinli bağımsız basın ve bağımsız bir yargı sistemi olmadan yolsuzluğun kontrol edilmesinin zor olacağından endişeleniyor.

Ezra Vogel

 

“Gerçek bir cumhuriyet birbirinden bağımsız, ayrı güçlerin, yani, Yasama Gücü’nün, Yürütme Gücü’nün ve Yargı Gücü’nün karşılıklı olarak birbirlerini denetlemesi ve dengelemesi sayesinde ayakta durabilir.” Ömür Uzel

 

Adaletin üç ayağı vardır. Bu üç ayağın birincisi yargıç, ikincisi savcı, üçüncüsü avukattır. Adaletin bu üç ayağından biri zedelenirse, adaleti ayakta tutmaya olanak yoktur. Bunun içindir ki hukuk devleti, yargı bağımsızlığına ve özgür barolara dayanır. Yargıç bağımsız değilse, savcı bağımsız değilse, avukat, her gün çeşitli baskılarla karşı karşıya ise bundan adalet duygusu zarar görür, dolayısıyla bütün toplum, bu zararın yükünü taşımak zorunda kalır.
Orhan Tüleylioğlu

 

Yeni Türkiye kavramının doğru anlamı, ancak liberal demokrasi, evrensel anlamda hukuk devleti, açık piyasa ekonomisi olabilir. Bütün bunların temelinde, herkesin güvenebileceği bağımsız ve tarafsız yargı vardır. Buna sahip çıkmak ve bunu gerçekleştirmek önce hâkimlerle savcıların, sonra da hukuka saygı duyan herkesin şeref borcudur.
Taha Akyol

 

Büyük ve fazilet sahibi bir zat şöyle der: Peygamber Efendimiz’in zamanından sonra yalnız yargı değil, yasama da yürütmeden ayrıldı. Bunun da ötesinde, yasama çalışmaları büyük ölçüde bağımsız hale getirilerek, resmi sıfatı olmayan alimlerin özel çalışmaları haline geldi.
Muhammed Hamidullah

 

Yargının siyasal gücü elinde bulunduran yasama ve yürütme organı başta olmak üzere, tüm güç odakları karşısında bağımsız olması hukuk devletinin en temel kuralıdır. Bir ülkede yargı bağımsızlığı sağlanamıyorsa orada hukuk devletinden söz edilmez. Kayıtsız ve şartsız millete ait egemenliği onun adına kullanan yargının bağımlı olması, orada egemenliğin millette değil, çıkar çevreleri ve güç odaklarında olduğunu gösterir.
Orhan Doğan

 

Bağımsız mahkemeler, hiçbir organ, makam, merci veya kişi tarafından yargı yetkisi kullanırken kendilerine emir ve talimat verilmeyen, genelge gönderilemeyen, tavsiye ve telkinde bulunulamayan, kararları yasama ve yürütme organlarını bağlayan, kararları bu organlarca hiçbir surette değiştirilemeyen ve yerine getirilmesi geciktirilemeyen görevlerinde bağımsız ve teminatlı hakimlerden meydana gelen kuruluşlardır.
Kemal Gözler

 

Montesquieu daha 18. yüzyılda despotik yönetimlere karşı çıkarken, ideal bir hükümetin mutlaka bir dengeye, yani birbirini denetleyen bağımsız güçlere dayanması gerektiğini öne sürüyordu. Yürütme, yargı ve yasama mutlaka birbirinden ayrılmalıydı. Bu üç gücün tek elde toplanması, despot yaratmaktan başka bir sonuç doğuramazdı. Denge ve denetim kuralına dayalı bu düşünceler, bugün de demokratik rejimlerin temeli kabul ediliyor.
Zülfü Livaneli

 

…demokrasinin evrensel nitelikli üç temel ötesi olduğunu söyleyebiliriz: Seçim, özgürlük ve bağımsız yargı.

(…) Özgürlük ve yargı güvencesi olmazsa, sadece seçim, demokrasiyi değil, olsa olsa “çoğunluk diktasını” yaratır. Özgürlüklerin içinde de, demokrasinin işlemesi açısından, haber alma , düşünce ve örgütlenme özgürlükleri ön sıraya gelir. Özgür haber alma ortamı yoksa insan özgür bir biçimde düşünemez. Düşünme özgürlüğü, öncelikle yönetenlerden farklı düşünebilme özgürlüğüdür. Yoksa yönetenler gibi düşünme özgürlüğü, Hitler ve Stalin yönetimlerinde bile vardı. Kendisine yöneltilen yanlı bir bilgilendirme, düşüncenin çerçevesini çizer ve düşünce özgürlüğünü ortadan kaldırır.

Ahmet Taner Kışlalı

 

“Devlet, hukuk devletinde sınırlı doğmuştur. Haklar ve özgürlükler, devletin dahi giremeyeceği hukuk kalesiyle kuşatılmışlardır. Hukuk devletinde bu haklar ve özgürlükler, devletçe lütfedilmezler; yalnızca tanınır ve güvence altına alınırlar. Devletin ve bireyin hukuku hiçe sayma hakları yoktur. Sınırlı doğan devlette, ister işlemlerle, ister kişilerle ilgili olsun, bu sınır uyuşmazlıklarını, bağımsız ve yansız yargı çözer. Çözüm, sokağın sıcak ve duygusal mantığına göre değil, hukukun soğukkanlı mantığına göredir.”

Sami Selçuk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir