Yazımız 26 Mayıs 2025 tarihinde güncellenmiştir.
Dolmabahçe Sarayı ile İlgili Sözler
Dolmabahçe Sarayı, İstanbul, Beşiktaş’ta, Kabataş’tan Beşiktaş’a uzanan Dolmabahçe Caddesi’yle İstanbul Boğazı arasında, 250.000 m²’lik bir alan üzerinde bulunan Osmanlı sarayı. Marmara Denizi’nden Boğaziçi’ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar ve Kuzguncuk’un karşısında yer alır. Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen sarayın yapımı 1843 yılında başlayıp 1856 yılında bitirilmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.(W)
Dolmabahçe Sarayı’nın bulunduğu bölge, antik çağlardan beri pek çok kez gemilerin sığındığı doğal liman görünümünde bir koy olarak bilinmektedir. Aynı zamanda, 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethi sırasında, Haliç’e indirmek üzere gemilerini karaya çıkardığı yer olduğu da rivayet olunmaktadır. Osmanlı döneminde Kaptan-ı Derya’nın donanma gemilerini demirledikleri ve geleneksel denizcilik törenlerinin yapıldığı bu koy, 17. yüzyıldan itibaren doldurularak “Dolmabahçe” adıyla padişahların hasbahçesi konumuna getirilmiştir. 19. yüzyıla kadar bu hasbahçe içinde yaptırılan ahşap köşk ve kasırlar topluluğu “Beşiktaş Sahil Sarayı” adıyla anılmıştır.(K)
Bu yazımızda içinde Dolmabakçe Sarayı geçen alıntılardan bir derleme hazırladık…
Dolmabahçe Sarayı ile İlgili Sözler
Prestijli alanların tarihi yarımadan Galata yakasına kayması Abdülmecit’in Dolmabahçe sarayı’nı yaptırıp taşınması ile hızlanmıştı.
Tanzimat
Halil İnalcık
Dolmabahçe Sarayı’daki büyük salonda bulunan avizeyi Kraliçe Victoria hediye etmiştir. 750 ampul vardır. Ağırlığı 4 ton. Dünyanın en büyüğü.
Kaplanın Sırtında
Zülfü Livaneli
Yeni harflere dair ilk defa fikir teatisi için Dolmabahçe Sarayı’na davet edilenler içinde Gazi’yi bizzat görmeye gidenlerden biri de bendim. Heyecanım çoktu .
Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları
Ahmet Haşim
Beşiktaş Köşkü’nü sahili doldurarak genişleten I Ahmed’dir. Dolmabahçe adı bu devirden kaldı. Fakat saray uzun zaman Beşiktaş Sarayı adını kaybetmez. I. Ahmed, sık sık bu saraya gelirdi.
Beş Şehir
Ahmet Hamdi Tanpınar
Abdülmecid, Balyan Kardeşlerden rica ederek bu sarayı yaptırır. Sarayın adının Dolmabahçe olmasının sebebiyse esasen bulunduğu yerde bir koy olması ve oranın bu saray inşası için doldurulmasıdır.
Cehaletten Kurtulma Sanatı
Celâl Şengör
Selanik’te ” Ali Rıza oğlu Mustafa ” olarak başlayan hayatı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, ” Gazi Mustafa Kemal Atatürk ” olarak nihayete erdi. Türklerin Atası 10 Kasım’da Dolmabahçe Sarayı’nda ebediyete göçtü.
Dakikalar İçinde Atatürk ve Dünyası
İlber Ortaylı
Büyük Atatürk, Dolmabahçe Sarayı’nda yaptığı ünlü konuşmasında şöyle diyordu: “Sekiz yıl önce, muzdarip ve ağlayan İstanbul’dan yüreğim sızlayarak çıktım ve hiç uğurlayanım yoktu. Sekiz yıl sonra ise yüreğim müsterih olarak, gülen ve daha da güzelleşen İstanbul’a geldim!”
Bir Şehir Bin İstanbul
Haldun Hürel
“Klasik devir Osmanlı Sarayı, bizim Topkapı Sarayı dediğimiz Saray-ı Amire de 19. yüzyılın modern dünyasında devletler sistemi içindeki bir büyük devletin klasik evi olarak işlevini tamamlamış ve görevini yeni saraylara devretmek zorunda kalmıştır. Topkapı’nın bu görevini ilk olarak Dolmabahçe Sarayı üstlenmiştir.”
Kınalı Serçe
İlber Ortaylı
“[Dolmabahçe Saat Kulesi’nde] Johann Meyer tarafından monte edilen Garnier saati uzun yıllar deniz tarafından sarayı görenlere saati gösterdi. 1979 yılında eskiyen saatin mekanizması elektronik bir sisteme dönüştürüldü. Kulenin diğer yüzlerindeki saatler tarihi özelliklerini korurken, deniz tarafındaki saat bu şekilde değişti. Mekanizması değişen saat günümüzde çalışır durumdadır.”
Sultanın Saatçisi
Serkan Yazıcı
Turgut Cansever, söylemlerinde Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı üzerinde etraflıca durur. Yukarıda da bahsedildiği gibi, bu iki sarayı Osmanlı zihin dünyasının soyut düşüncelerinin somut dünyada, yani biçimler dünyasında yer alan örnekleri olarak görür. Cansever, bu yaklaşımıyla mimarlığı salt biçimler dünyası olarak okumaz. Biçimler dünyasının ardında yatan anlamları ve idrakleri sorgular.
Sayfa 111 – Enes Uyar’ın ‘Düalitenin Kıskacında İki Saray, İki Dönem, İki Kavrayış: Turgut Cansever Söyleminde Topkapı ve Dolmabahçe Saraylarının Mimari İfadeleri’ yazısından
Hece Dergisi – Sayı 340 (Nisan 2025)
Hece Dergisi
“Topkapı Sarayı, Osmanlı sultanlarının ikametgâhıdır. İstanbul fatihi II. Mehmed tarafından 1460’larda yaptırılmış ve bazı ilavelerle 19. yüzyıl ortalarına kadar Osmanlı padişahları ve saray halkı burada ikamet etmiştir. 19. yüzyılda dünyada değişen devlet protokolü ve merasimleri dolayısıyla saray yetersiz kalmış ve 1830’lardan itibaren Sultan II. Mahmud ve oğlu Sultan Abdülmecid Han burada pek ikamet etmemiş ve 1850’lerin başında Osmanlı sultanları Boğaz’daki Dolmabahçe Sarayı’na taşınmışlardır. Mamafih saray terk edildikten sonra da saltanat hazinesi, mukaddes emanetler ve devlet arşivleri burada muhafaza edilmiştir.”
Kınalı Serçe
İlber Ortaylı
Sende bu ad oldukça istersen sıfır numara kel, istersen atkuyruklu olurum. İnce bıyıklı tek dişi altın olurum. Meftun olurum, meczup olurum. Uzaklara bakarım, çıtımı çıkarmam. Nasıl söyleyeceğimi bilmem susarım. Susmak üzerine konuşmak gerekse, beni çağırırlar, oturur susarım. Dolmabahçe saat kulesiyle, Çırağan sarayı ile konuşurum. Duvarlara yazılar yazarım gizli gizli: ‘Albayım beni Nezahat ile evlendir.’ sülüs yazarım, kufi yazarım, Latin yazarım. Gotik yazamam. Yağ satarım, bal satarım, ustamı öldürür ben satarım. Yemeden içmeden kesilir, alık olurum. Adımı sorsan duymaz olurum. Kötü olurum, iyi olmam Nezahat. Ya bu adı değiştir ya da al bu elmayı. Bende sevdiklerince terk edilme endişesi, kafayı yemeye meyyal haller var. Al bu elmayı Nezahat. Yüzünde göz izi var.
Albayım Beni Nezahat ile Evlendir
İlhami Algör
Topkapı Sarayı’nın öneminin azalmasıyla birlikte, kahvecibaşıların statüsü de değişmeye başladı. 19. yüzyılın ortalarında kahvecibaşılar, Topkapı Sarayı’ndan Dolmabahçe Sarayı’na nakledildiler. Bu nakil, kahvecibaşıların saraydaki konumlarını ve yetkilerini de etkiledi. Dolmabahçe Sarayı’nda kahvecibaşılar, mabeynci sıfatını kaybettiler ve sadece özel günlerde hizmet görür hâle geldiler. Bu onlar için bir anlamda tenzil-i rütbe olmuş oluyordu.
1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla birlikte, Osmanlı sarayındaki tüm gelenekler ve teşkilatlar da sona erdi. Bu durum, kahvecibaşılar da dâhil olmak üzere sarayda görev yapan herkesi etkiledi. Kahvecibaşıların görevlerine son verilince sarayda kahve ikram geleneği de nihayete erdi.
Kaynaklar: Şafak Tunç, Osmanlı Payitahtında Kahvehane ve Kahvehane Kültürünün Yeri, YL Tezi, İstanbul Üni., 2014; Pınar Tezgider, Klasik Türk Edebiyatında Kahve ve Kahve ile İlgili Unsurlar, YL Tezi, İstanbul Üni., 2022.
Yedikıta Dergisi – Sayı 195 (Kasım 2024)
Yedikıta Dergisi
Dolmabahçe Sarayı ile İlgili Sözler